Sevgili Kardeşlerim Diyanet İşleri Başkanlığı bu kutlamalara fikir, bilim ve kültürel yönden daha bir etkinlik kazandırabilmek, bu günün ve yarının nesline Peygamberimizi tanıtmak, O'nun sevgisini vermek için geniş bir kutlama programı tertip etmiş ve 1989 yılından itibaren 28 yıl boyunca Dinimizi ve Peygamberimizi neslimize tanıtmak için Diyanet İşleri Başkanlığı Teşkilatı olarak gayret göstermiştir. Bu gün, düzenlediğimiz program da onlardan biridir Değerli kardeşlerim; bugünün nesli Peygamberimizin nefesine muhtaç.Hepimiz O'na muhtacız. Allah'u Zülcelal Kur'an-ı Keriminde, Allah'ın (c.c.) Resulünde sizin için güzel örnekler vardır buyuruyor. Allah (c.c) Resulünü güzel, Ahlaki örnekle donatmış. O özelliklerden biri de güvenilir olmaktır. Diyanet İşleri Başkanlığımız düzenlediği programlarda her yıl bir temayı ele alıyor. Bu yılın teması da, bu gün en çok ihtiyaç duyduğumuz şey;"Güven." Bu senede Hz. Peygamber ve Güven Toplumu oluşturmak için bu konuyu işliyoruz. Bu konuda sizleri bilgilendirmek için, Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç Dr. Hayati Yılmaz Bey hocamızı sahneye davet ediyorum. Ben hepinize davetimize icabet edip, bizleri onurlandırdığınız teşekkür ediyorum. Kutlu Doğum Haftamızın hepimiz için hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum."
Doç Dr. Hayati Yılmaz konferansında Hz. Peygamberin hayatı, tüm insanlara örnek olan ahlakı hakkında bilgiler verdi. Yılmaz;" Mekke'de tüm insanlar özellikle ve Müşrikler O'na güvenirdi. Yalan söylediğine, verdiği sözden caydığına hiç kimse şahit olmamıştır. Bu yüzden peygamberimize Muhammed-ül Emin sıfatını vermişlerdi. Peygamberimiz İslam'ı tebliğe başladığında O'na deli, dediler, divane dediler, sihre uğramış dediler, ancak bir tek şey diyemediler. Neydi o? Yalancı, sahtekar diyemediler. Çünkü O'nun en güvenilir insan olduğunu hepsi biliyordu. Aslında O'nun tebliğlerinin de doğru olduğunu biliyorlardı. Mekkeli müşrikler sırf kurdukları düzen, zevk-i sefa içindeki hayatları değişmesin diye iman etmediler. Bu gün ise sevgili kardeşlerim, bizler kasvetli, sıkıntılı hayatlarımızdan bir an olsun sıyrılmak, ruhsal olarak rahatlamak için Peygamberimize muhtacız. O'nun örnek hayatını model olarak almaya, yaşantımıza uygulamaya, bir birimizi sevmeye, gözetmeye muhtacız. Bu programları ise; Sevgili Peygamberimizi hayatımıza, işimize, evimize ocağımıza misafir etmemin bir vesilesi olarak görmeliyiz. Sevgili Peygamberimiz hayattayken bir gün gelecek ta Yemen'den bir kadın, tek başına devesine binecek, Mekke'ye gelip Haccını yapacak ve güven içerisinde evine dönecek. İşte O günü özlüyorum. demiştir.
Değerli kardeşlerim Allah, insanlığa yüzlerce, binlerce peygamber göndermiştir. Bu bile insanlık için büyük bir ihsandır, lütuftur. Eğer peygamberler gelmemiş olsaydı, belki de biz Allah'ımızı ve dinimizi tanıyamayacak, O'nun bizden ne istediğini bilemeyecektik. İşte Allah peygamberler ve Onları donattığı üstün vasıflarla bizlere örnek olmalarını sağlamış, hayatımızı düzeltmemize vesile etmiştir." dedi.
Konferans sonrasında protokol ve misafirler Kutsal Emanetler Sergisini gezdi. Ayrıca programda misafirlere Sevgili Peygamberimize hatırlatan gül, Dinimiz İslam Kitabı ve kutlu doğum aşı ikram edildi.