HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 01 MAYIS 2025, PERŞEMBE

BAK CÜBBELİ EFENDİ

CÜBBELİNİN YOK DEĞİĞİ ALİ'NİN MUSAF'I, TOP KAPI SARAYINDAN SERGİLENİYOR...
15.05.2020 00:00
BAK CÜBBELİ EFENDİ
BAK CÜBBELİ EFENDİ

[[https://www.facebook.com/saglampazarlama/videos/10158654720034239/]]

Müslüman muhasebe ehlidir. Kendini her daim hesaba çeker. Bu konuda onlarca ayet ve hadisi ezberlediğini de görüyorum. Ama anlamadığın da açık! 

Ne hikmetse, son 15 yıldır Türkiye'nin en tanımış simalarından oldun. Ama ahlak ile adalet ile sevgi, merhamet, tevazu, iyi niyet gibi İslam'ın karakterleriyle değil. Yanar-döner söylemlerle, utanç ve skandallarla?

Örneğin Jet Fadıl ile açılışlar yaptın. Binlerce insan, senin hırkana bakarak parasını batırdı. Aynı hırka ile yanmaz kefen sattın. Zemzem sattın. Kutsal terlik sattın. Dua kitapları sattın. Milyonlar kazandın. Protez kol öptün.

Hakkında, 'insan ticareti, örgüte yardım, yataklık, cinsel saldırı ve hürriyetten yoksun bırakma' suçlamasıyla dava açıldı. 

Peki, Allah (c.c) bu kadar zilleti bana neden veriyor, diye hiç düşündün mü? 

İpucu vereyim; Şiilerin katli vaciptir, diyerek Allah'ın hükmünün karşısına hüküm koydun.

Faize destek vererek Allah ve Resulüne savaş açtın. Allah'ın sevdiği, seçtiği insanlara karşı durdun, iftira ettin.

Cehennemlik olan bir kişi eğer ben, şu tarikatın şu kolundanım derse cennete gider, diyerek Allah'ın (c.c) adaletine karşı çıktın, kendi hükmünü koydun.

Dün, 'demokrasi putperestliktir' dedin bugün 'bir saat demokrasi nöbeti tutmak teheccüd namazından eftaldir' dedin. 

Bakara Suresi 41.ayeti ezberlemişsindir! Ne diyordu Yüce Allah (c.c) "Benim ayetlerimi, az bir dünya menfaatiyle değiştirmeyin." 

Neden değiştirdin?

Örnek mi istiyorsun? Bir ara dinler arası diyalog diye bir şey olamayacağını, bunun dinsizlik olduğunu bu konuda 36 reddiye yazdığını, söylemiştin, değil mi?

Peki, bu hareketin öncülerine neden övgüler dizdin?

Yine mi örnek istiyorsun? O koğuştaki rüyaların var ya! Hatırladın mı? 

"Rüyada bana bildirilir, benim rüyam çıkar. Kendisini (Fetullah Gülen) çok iyi gördüm. Bana dua ediyordu. Üzüldüğünü söylüyordu."

Bu rüyadan sonra hapishanede seni kim ziyaret etti? Adil Öksüz'ün sana getirdiği mektupta neler yazıyordu?

2017 yılında Fatih Medreseleri'ne bağlı İsmailağa Derneği Başkanı Recep Konuk, sana bir soru sormuştu; "Sen, Adil Öksüz'e ne söz verdin ki hapisten kurtuldun?

Ne söz verdin?

Dava arkadaşın Recep Konuk başka şeyler de söylemişti; "Cübbeli hoca, biz, senin gibi kalkıp da FETÖ'nün eteğine oturmadık. Kalktın, camiamızın içindeki mafyanın eteğine oturdun. Şu anda mafya seni parmağında oynatıyor, top gibi oynuyor seninle. Bu camianın üzerine oynadığınız pis oyunları deşifre etmeye devam edeceğiz." diyen Konuk, Fadıl Akgündüz'ün, Ünlü'nün elini öpmesini de hatırlatarak, Ünlü'nün cemaat üyelerini maddi zarara uğrattığını ve elinde listelerin olduğunu, iddia etti.

Tabi Cübbeli efendinin ilk rüyası pek etkili olmamış olacak ki, ikinci bir rüya daha gördü. Bu sefer başrolde Yunan ve İngilizlerle iş birliği yapan ve milli mücadele aleyhine fetvalar yayınlayan Said Nursi vardı:

"Üstad Bediüzzaman Hazretleri'ni rüyamda gördüm ki, onun bazı tafsilatını şöyle hatırlıyorum. Kendisi bir tutam sakallı, cübbeli, şalvarlı ve sarıklı idi, günlerden cuma imiş, ben kendisiyle bulunduğumuz evden çıkıp cumaya gidecekmişiz?

Tam camiye çıkarken elinde asası ayakta duruyordu ki ben 'Efendim! Sizin Yahudi-Hristiyanların cennete gideceğine dair bir beyanınız oldu mu?' diye sordum. Mübarek hiddetlenerek 'Bunu nereden çıkarıyorlar, olur mu öyle şey?' dedi. Sonra cami yoluna yürüdüğümüzü de gördüm, sonrasını hatırlamıyorum."

(Said Nursi Kastamonu Lahikası 76. mektubunda, Yahudi ve Hıristiyanların da cennete gideceğini yazmıştır.)

Cübbeli efendi bu rüyalardan sonra yüzünü hükümete döndü ve "daha fazla dayanamıyorum, ne olur beni çıkarın, şekerim de var, söz! Bir daha aleyhinize konuşmayacağım" dedi. 

Ve Cübbeli Efendi hapisten çıkartıldı. Ne dediğini hatırlıyor musun?:

"Fetullah Hoca grubu nezih bir cemaat. Hocaefendi'ye saygı duyarım. Mahmut Efendi de kendisini sever, sayar, laf söyletmez. Bunun şahidiyim.

Hocaefendi'nin kanunsuz işlere razı olacağını düşünemem. Bu işi onlara konduramam. Belli ki birileri, bizi birbirimize düşürmek istedi. Biz bu oyuna gelmedik. Ben, 'cemaat bana komplo kurdu' demedim."

Yüce Allah ne diyordu; "Benim ayetlerimi az bir dünya menfaatiyle değiştirmeyin."

Neden değiştin? 

Değerli okurlarım! Söze ve sözün sahibine bakarsak kâle almaya gerek yok. Ama üzerindeki o hırka yok mu(!) işte insanlar ona aldanıyor. Fitne yayıyor. Dini terimleri kullanarak hakkı bâtıl, bâtılı hak gösteriyor. Hak adına bu millete hizmet edenlere iftira atıyor. Yarın ki yazımda o hırkayı çıkartacağım?

..........................................................................................

Peygamberimiz kimler için ?uzak olsunlar' dedi?

Cübbeli Efendi bir televizyona çıktı ve Prof. Dr. Haydar Baş aleyhine dün yaptığı çirkefliklerini, iftiralarını, saptırmalarını tekrarladı. (Hâşâ) Baş Hocamızın, sahabeyi tekfir ettiğini iddia etti. 

Baş Hocamız asla sahabeyi tekfir etmedi. Kur'an ayetlerini, Peygamberimizin sözlerini ortaya koydu. Tarihi gerçekleri kaynaklarıyla açıkladı.

Bu avaneler iddialarında ısrarlı iseler ve başucu kabul ettikleri, Kur'an'dan sonra en sağlam kaynak, dedikleri kitaplardan cevap vereceğim. 

Ama önce birkaç soru somak istiyorum; Mekke döneminde 'münafık' diye bir kavram yoktu. Bu kavramlar Medine döneminde ortaya çıktı. Kimin içinden çıktı? Müslümanların.

Münafıkların karakterlerini Bakara Suresi 5-19 ayetleri arasında bulabilirsiniz. Peki, Peygamberimizi gören, O'nunla konuşan, namaz kılan bu kişiler sahabe midir?

Peygamberimizin Hanımına, zina iftirası atanlar sahabe midir? 

Tebuk Seferinde Peygamberimize pusu kuranlar sahabe midir?

Peygamberimizin son vasiyetini (sözlerini) yazdırmayan ve "bize, Kur'an yeter" diyenler sahabe midir?

Devlet malından aşırdıkları için Peygamberimizin namazlarını dahi kılmadığı kişiler sahabe midir?

Yoksa siz, 'Ashabım gökteki yıldızlar gibidir. Hangisine uyarsanız doğru yolu bulursunuz' uydurmasıyla bunlara mı uydunuz?

Değerli okurlarım! Cübbeli Efendinin, 'Hadislere İman, Vahye İnanmaktır' isimli bir kitabı var ve bu kitabında Buhari, Müslim'deki Hadislerin tümü sahihtir yani gerçekten Peygamberimiz (s.a.v) söylemiştir diyor. Bunlar Buhari hatmi düzenlerler ve Cübbeli bu hatme bizzat davet eder. (Not; Buhari'yi Türkçeye kazandıran Atatürk'e hakaret etmeyi de ihmal etmezler. Böyle bir zihniyet işte..)

Şimdi hem Buhari'de, hem de Müslim'de geçen o Hadisi aktarıyorum:

Ebu Hüreyre rivayet ediyor: 

Resûlullah (s.a.v) kabristana gelerek: "Selam size ey müminler diyarı! İnşallah Biz de size katılacağız. Din kardeşlerimizi görmüş olmayı çok arzu ederdim" buyurdu. 

Sahabeler; "Biz, Senin din kardeşlerin değil miyiz Ya Resûlullah?" deyince, Resûlullah (s.a.v); "Siz, Benim ashabımsınız. Kardeşlerimiz ise henüz gelmeyenlerdir" buyurmuşlar. 

Bunun üzerine sahabeler; "Ümmetinden henüz (dünyaya) gelmeyenleri nasıl tanıyacaksın Ya Resûlullah?" diye sordular.

Resûlullah (s.a.v); "Ne dersin, bir adamın yağız ve doru at sürüsü içinde alnında ve ayaklarında beyazlık olan bir takım atları olsa, o adam atlarını tanımaz mı?" buyurdu. 

Sahabeler de; "Hay hay, elbette tanır Ya Resûlullah" diye cevap verdiler. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.v);

"İşte onlar da abdestten, azalarından dolayı böyle beyaz geleceklerdir. Ben, havuza onlardan önce varacağım. Dikkat edin ki, ashabımdan Beni tanıyan ve Benim de, kendilerini tanıdığım bir takım kimseler havuzumun başından develerin kovulduğu gibi kovulacaklar. Ben, onlara, "Hey, beri gelin. Ey Rabbim! Bunlar bendendir, benim ümmetimdendir" diye nida edeceğim. 

Bunun üzerine Bana, "Onların, Senden sonra neler yaptıklarını biliyor musun? Onlar, Senden sonra hakikaten dinde ne bidatler türettiler. Vallahi onlar gerisin geriye (eski küfürlerine) döndüler" denilecektir.

Ben de '(Öyleyse) uzak olsunlar! Uzak olsunlar!' diyeceğim" buyurdu. (Buharî, Sahih, Rikak, 53; Müslim, Sahih, Fezail, 28; Taharet, 38-39).

Gelelim neticeye!

Bu kaynaklara göre Peygamberimiz (s.a.v) ashabından bazılarını tekfir mi etti? Yoksa hakikati bildirerek hem o günkü Müslümanlara, hem de bugünlere tarihi bir mesaj mı gönderdi?

Baş Hocamız o mesajı alan ve hiçbir güçten, tehditten korkmadan, baskılara, kınamalara, iftiralara aldırmadan ilahi hakikatleri hem de Sünni eserlerden ortaya koydu.

Gadir-i Hum, Kırtas olayı, Sakife, Usame'nin ordusu, hilafet ve velayet başlıkları bu hakikatlerden bir kaçıdır. 

Bu ilahi hakikatler malum zihniyetin İngiliz patentli bin yıllık çakma yapılarını çökertti. Haliyle altında kalıyorlar. O yüzden olsa sesleri çok çıkıyor.

Bakın! Peygamberimizden sonra ümmetin lideri, yöneticisi, halifesi Ali'dir. Ali'yi halife atayan Allah'tır (c.c). (Maide, 67) Tebliğ eden ise Peygamberimizdir. (Gadir-i Hum) 

Diğer taraftan Peygamberden sonra hidayet rehberi de Ali'dir. Bu seçimi yapan da Allah, tebliğ eden Hz. Peygamberdir. 

Neticeye geldiğimizde; Cübbeli ve zihniyetinin hiçbir yolu İmam Ali'ye çıkmıyor. Eee! Ali'ye çıkmayan her yol da bâtıl olduğuna göre ve insanlar bu gerçeği öğrenirse halimiz ne olur korkusuyla, hidayete koşacaklarına karşı duruyor, iftira atıyorlar. 

Hesabımız kalsın mahşere. Noktayı koyar giderim? 

 Akın Aydın - Yeni Mesaj

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--

logo

   E-posta: bilgi(@)sakaryamedyasi.com.tr
Tüm hakları Sakarya Medyası adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr