Ihlamur, zencefil, adaçayı, kuşburnu ve ekinezya gibi bitki çaylarının bağışıklık sistemini güçlendirdiğini herkesin bildiğini belirten Prof. Dr. Erdem Yeşilada, 'Ancak önemli olan, bitki çaylarının beklenen ve istenilen yararı sağlayabilmesi için bilinçli hazırlanması ve tüketilmesi gerektiği' dedi.
Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi ve Fitoterapi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdem Yeşilada, ıhlamur, zencefil, adaçayı, kuşburnu ve ekinezya gibi bitki çaylarının bağışıklık sistemini güçlendirdiğinin artık herkes tarafından bilindiğini ancak bitki çaylarının beklenen ve istenilen yararı sağlayabilmesi için bilinçli hazırlanması ve tüketilmesi gerektiğini bildirdi.
Günde 2-3 fincan ıhlamur
Prof. Dr. Yeşilada, ıhlamurun grip denilince akla ilk gelen bitkilerden olduğunu, yapısındaki bazı bileşenler sayesinde iltihap giderme ve ağrı kesmeyi desteklediğini, boğazı yumuşatarak soğuk algınlığı şikayetlerini hafiflettiğini belirterek, kışın olumsuz etkilerine karşı gün içerisinde 2-3 fincan tüketilebilen bitkinin kendini iyi hissetmeye de fayda sağlayacağını bildirdi.
Soğuk algınlığı, boğaz ağrısı ve öksürüğe karşı korunmada etkili olan zencefile limon ve bal eklenerek etkisinin arttırılabileceğine işaret eden Yeşilada, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde balın da önemli bir etkiye sahip olduğunu kaydetti.
Bilinçli tüketim şart
Yeşilada, antibiyotikler keşfedilmeden önce insanların soğuk algınlığı dahil her türlü enfeksiyonla savaşta bal kullandığını anlatarak, şöyle devam etti: 'Bitki çaylarının seçiminde ve kullanımında dikkatli olunması gerekir. İçeriği tam olarak bilinmeyen bitkiler kullanılmadan önce iyi araştırılmalıdır. Öncelikle soğuk havaların bizi zorladığı bu dönemde bağışıklık sistemimizi güçlendirerek hastalıklara karşı hazırlıklı olmamız gerekiyor. Ihlamur, zencefil, adaçayı, kuşburnu ve ekinezya gibi bitki çaylarının bağışıklık sistemini güçlendirdiğini artık bilmeyen kalmadı. Ancak önemli olan, bitki çaylarının beklenen ve istenilen yararı sağlayabilmesi için bilinçli hazırlanması ve tüketilmesi gerektiği. Uygun olmayan şekilde hazırlanan ya da nereden toplandığı bilinmeyen, açıkta satılan bitkiler yarardan çok zarar verebiliyor. Bu nedenle güvenilir kaynaklardan elde edilen bitkilerin doğru miktarlarda karıştırılması çok önemli