Bu yazıyı okuyan Vatandaş diyorki...

Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlükte 'atalet' için dört tanım verilmiş: 1. Tembellik 2. İşsizlik, işsiz kalma 3. İşlemezlik ve 4. Süredurum. Kelimenin ikinci anlamı ekonomik, dördüncü anlamı fizik'e ilişkin kısmen teknik bir terim olduğundan, başlıktaki kullanımın doğrudan tembellik ve işlemezlik anlamlarına gönderme olduğu malumunuz. Peki kronik atalet, tembellik ve işlemezlik kelimeleri durduk yere, ortada hiçbir sebep yokken bir yazının girişinde niçin bodoslama zikredilir merak ediyorsunuzdur. Sebepsiz değil tabii, şöyle izah edeyim: İLÇE SAKİNLERİNİN GÖNDERDİKLERİ HABERLER ANLIK OLARAK GÜNDEME GETİRİLİYOR Şu an bu yazıyı okuduğunuz haber sitemiz yayına başladığından beri, WhatsApp Haber Hattı'nın da ilçe sakinleri tarafından keşfedilmesiyle birlikte, en küçüğünden en büyüğüne, en yalınından en kompleksine sorun ve problem olarak değerlendirilen her şey anlık olarak editörümüze ulaşıyor ve Arifiye ölçeğinde haber değeri taşıdığı takdirde yine anlık olarak gündeme getiriliyor. ANCAK BAZI KİŞİ VE KURUMLARI BİRAZ RAHATSIZ EDİYOR Tabi bu durum, adı geçen irili ufaklı sorunları gidermekle, ya da en azından sorunların giderilmesi için çaba sarf etmekle mükellef kişi ve kurumları biraz rahatsız ediyor. Daha doğrusu etmiş. Arifiye'nin çok da büyük bir yerleşim yeri olmaması nedeniyle insanların kendileri ya da bir başkalarıyla ilgili fikir eleştiri ve görüşleri öğrenmesi zor olmuyor. Bir şekilde kulağınıza çalınıyor. BAŞKAN KARAKULLUKÇU'NUN RAHATSIZ OLMASINA ÜZÜLDÜM Vatandaşın muhabiri olduğu haberlerin Gündem Arifiye tarafından yayınlanması ve bu haberlerin yoğun ilgi görmesi haberin doğrudan ya da dolaylı muhatabı olan bir dünya ismi rahatsız etmiş. Hatta bazılarını rencide(!) bile etmiş. Ancak bunlar mühim değil. Mühim olan rahatsız olduğunu dile getirenlerden birisinin de Arifiye Belediye Başkanı İsmail Karakullukçu olmasıdır. Sayın başkanın bu rahatsızlık durumunu işittiğimde açıkçası bir hayli üzüldüm. Çünkü amacımız ne bağcıyı dövmekti, ne de üzüm yemekti. Yalnızca bir eksikliğin usulünce ikmalinin sağlanması için mikrofon görevi görmekti. Bu, halen daha böyledir. SAYIN BAŞKAN BENİM DESTEKLEDİĞİM BİR İSİMDİR Sayın başkan aday gösterildiği ilk günden itibaren şahsen Arifiye için önemli işler yapabileceğine ve kişiliğine güvenerek ilçemiz için ideal başkan olarak gördüğüm ve desteklediğim isimdir. Halen daha öyledir. Fakat, insanoğlu fıtraten yorulmaya, bedeni ve ruhsal temposunu yitirmeye, yılmaya eğilimli bir varlık. Sayın başkan göreve geldiği andan ilk başkanlık döneminin sonuna kadar bedeni ve ruhsal temposu maksimum seviyede olan, sürekli yeni arayışlar ve ilçeye yeni artı değerler kazandırmanın derdinde olan bir grafik çizerken, ikinci başkanlık döneminin hemen başından itibaren bir atalete düştü. Vatandaşla olan kişisel ilişkilerindeki kabiliyetini halen başarıyla uyguluyor olsa da, gözlemlediğim kadarıyla sayın başkanın bu meziyeti artık etkisini ve başlangıçta sahip olduğu 'çalışkan başkan' imajını kurtarmaya yeterli gelmiyor. Başkanın içerisine düştüğü atalet hali sanırım tüm belediye birimlerine ve personeline de sirayet ediyor olacak ki, haber değeri taşımayan ihbarlar için vatandaşı dilekçe yazmak üzere belediyeye yönlendirdiğimizde, 'oradan bir sonuç alamıyoruz, dilekçe yazmanın hiç bir anlamı yok' mealinde tepkilerle karşılaşıyoruz. Sayın başkanın içerisine düştüğü atalet hali, kurumsal olarak belediyede de işlemezlik şeklinde tezahür ediyor. SAYIN BAŞKANDAKİ GENEL İŞLEMEZLİK HALİ BENİ ÇOK ÜZÜYOR Sayın başkandaki atalet ve buna bağlı olarak belediyeye sirayet eden genel işlemezlik hali beni çok ama çok üzüyor. Bir Arifiyeli olarak ve sayın başkanın çok eskiden beri bir dostu olarak, şahsında ve kurumunda gördüğüm(hatta görmek zorunda bırakıldığım) bu tıkanıklık için bir kaç söz etmek, haber edite etmek, kırmadan, rencide etmeden ama sözü de esirgemeden, dost acı söyler kabilinden ikaz etmek haktan ziyade bir dostluk ve hemşehrilik gereğidir diye düşünüyorum. BENİM SAYIN BAŞKANA SÖYLEYECEĞİM, YAPICI ELEŞTİRİLERİ BİR NİMET BİLMESİ İşin doğrusu, başkanın atalet halinden çok beni üzen bir şey varsa, o da kendisini seçmen olarak desteklememe, başarılarıyla iftihar etmeme, yurt içinde yaptığım ziyaretlerde kendisinden övünçle bahsetmeme rağmen, dost acı söyler diyerek ve bir şeyleri geri kazanmak amacıyla yaptığım eleştirilere celallenmiş, ve kendisine konduramadığım refleksif tutumlara girişmiş olması olmuştur.  Ama olsun. Benim sayın başkana söyleyeceğim, kendisine yöneltilen yapıcı eleştirileri bir nimet bilmesi ve kamuoyu denetiminden çekinmemesidir. Kendisinin bir süredir kronik olarak yaşadığı atalet halinin sonlanması için şifa kaynağı olabilir bu eleştiriler. Bu ise, 2019 yerel seçimlerine kadar ki dönemde, hem İsmail Karakullukçu, hem Arifiye Belediye Başkanı İsmail Karakullukçu, hem de Arifiye için en iyisi olacaktır. Haftanın Alıntısı 'Arifler her daim nasihat eyler Aklı olmayanlar öğüdü neyler Dost dostun sözünü yüzüne söyler Doğru söz söylemek düşmanlık mıdır' Aşık Sümmani......