İtler sürüsü ortalık yerde de, insanlar (!) nerde? Yoksa insan sürüsü mü demeli. Ne oldu beşer toplumuna? Eşref-i mahlûkatı gören var mı?,
Ya insan hakları savunucuları, Batı medeniyetinin (!) temsilcileri, uluslararası örgütler; sizler LGBTT (lezbiyen, gey, biseksüel, travesti, transseksüel) tayfasının hakları üzerine titrerken, ibadet eden insanlara karşı akıl, izan ve insaf dışı saldırıda bulunan, ağzı salyalı köpekleriyle hemhâl insan müsveddeleri için kılınızı kıpırdatmıyorsunuz.
Puştunu, lezbiyenini içtihatlarınla koruma altına alan sen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi! İsrail'in köpekçe vahşetine karşı hangi içtihadı oluşturacaksın?
İnsanlığa karşı suç işleyen İsrail'e karşı seyirci kalmak da suçtur.
İsrail'in barışa, insanlığa karşı haksız eylemlerine sessiz kalan:
- Tüm insanlık,
- İslâm âlemi, İslâm Konferansı, İslâm İşbirliği Örgütü?
- Arap Birliği, Körfez zenginleri?
- Birleşmiş Milletler (BM) Örgütü,
- Uluslararası Yargı Kuruluşları
Suçludur!
İşte suç unsurları;
-BM:
BM Genel Kurulu Filistin'i üye devletliğe kabul etmesine karşın Güvenlik Konseyi'nde sadece ABD'nin vetosu ile karar geçersiz olmuş, böylece Filistin Yüksek Adalet Divanı'nda taraf olma hakkından mahrum bırakılmıştır. Dünya örgütü BM, bir tek devletin ABD'nin karşısında aciz kalmıştır.
-İslâm Dünyası:
Bu dünyadaki kuruluşlar birlik ve beraberlik amacından saparak/saptırılarak, Müslüman ülke ve toplumlar birbirine düşürülmüştür. Küresel emperyalizmin uzattığı havuca eyvallah edip sopaya razı olmuşlardır. O nedenle de Filistinli kardeşlerinin dayak yemesi umurlarında değildir. Körfez zenginleri Avrupa'da kulüp satın alma yarışına girmiştir.
-Uluslararası Hukuk:
1945 Londra Antlaşması, 1945 Nurenberg Uluslararası Askeri Mahkemesi Statüsü, 1946 Tokyo Uluslararası Mahkemesi Statüsü, 1993 eski Yugoslavya Ceza Mahkemesi, 1994 Ruanda Uluslararası Mahkemesi ve nihayet 1998 Uluslararası Ceza Mahkemesi Roma Statüsü;
İnsanlığa karşı suçu tanımlarken ve bu suçu işleyenleri cezalandırırken siyasal, ırkçı ve dinsel nedenlerle zulüm uygulamalarını insanlığa karşı suç saymıştır.
Bugün İsrail'in Filistin devletine ve halkına uyguladığı zulüm, katliam ve vahşetin her türlüsü uluslararası suçtur. Ve bunun cezasız kalmasında suskunlaşan yargı organlarının da vebali büyüktür.
İşi somutlaştıralım; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hazır İslâm İşbirliği Örgütü'nün dönem başkanı sıfatıyla kimi Körfez ülkelerini de ziyaret etmişken, İsrail'i durdurabilme diplomasisini işletebilir mi? Çok zor? nedeni de BM diplomasisinin çıkmaz sokakta olduğudur.
BM'nin, uyuşmazlıkları çözmek amacıyla mı kullanılacağı, yoksa bu uyuşmazlıkların tartışılacağı bir forum olarak mı kalacağı konusunda, bugün dünya devletleri arasında bir görüş birliği bulunmamaktadır.
Üstelik 'parayı veren düdüğü çalar' anlamında ABD, BM bütçesinin en az %22'sini karşılıyorken başkasının borusunun ötmesi imkânsız gibidir.
Çare, BM'in yapısında reforma gidilerek, astığı astık kestiği kestik olan Güvenlik Konseyi'nin daha demokratik ve BM üye devletlerine karşı hesap verici niteliğe kavuşturulmasındadır.