Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü 2009 yılında özel bir şirkete Karasu ilçesi Paralı ve Yenidoğan sınırları içerisinde kalan 646 hektarlık sahaya maden işletme ruhsatı verdi.
Bölgede fındık bahçeleri ve tarım alanları bulunan vatandaşlar söz konusu ruhsatın iptali için Sakarya 1. İdare Mahkemesi'ne dava açtı. Dava dilekçesinde ruhsat verilen bölgede madencilik faaliyetinin içme suyu kaynağına, dere yatağına ve tarım alanlarına zarar vereceğine işaret edildi.
İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Dokuzuncu İdare Dava Dairesi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından verilen maden işletme ruhsatını iptal etti.
DAVA REDDEDİLDİ
Sakarya 1. İdare Mahkemesi mahallinde yaptırdığı keşif sonucu hazırlanan bilirkişi raporuna dayanarak belirlenen koşullara uyulmak şartıyla dava konusu madencilik faaliyetinin yapılmasında herhangi bir sakınca olmadığının belirterek davayı reddetti.
MADEN İŞLETME RUHSATI RED EDİLDİ
Dava bu kez Av. Aykut Süt tarafından İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Dava Dairesine taşındı ve Sakarya İdare Mahkemesi'nin verdiği red kararının kaldırılması ile maden ocağı ruhsatının iptali talep edildi. Dokuzuncu İdare Dava Dairesi Esas 2018/84 ve Karar 2018/1086 nolu kararı ile Sakarya 1. İdare Mahkemesi'nin verdiği red kararını kaldırarak maden işletme ruhsatını iptal etti.
Mahkemenin kararında özetle şu görüşlere yer verildi;
Uyuşmazlık konusu yerde madencilik faaliyeti nedeniyle oluşacak su kirliliğinin ve doğal tahribatın olumsuz etkilerinin bilirkişilerce raporun içeriğinde belirtilmiş olması karşısında, doğanın dengelerinin, doğa insan ilişkilerinin, insan ve çevre sağlığının önemsenmesi, bu yerdeki üretim ile bölge insanının yararının madencilik faaliyeti ile elde edilecek ekonomik yararın üzerinde tutulması adalete uygun düşecektir.
Toprağın ve suyun doğal ve yapay yollarla kaybının önlenmesi, niteliklerini yitirmesinin engellenmesi, konulması ve insan ile çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak kullanılmasının taşıdığı önem de her geçen gün artmaktadır.
Olayda; ilgili alanda yapılacak madencilik faaliyetinin olası zararları bilirkişi raporunda detaylı olarak belirtilmiş ve ancak belirtilen koşullara uyulması halinde madencilik faaliyetinin yapılmasında herhangi bir sakınca olmadığı yönünde görüş belirtilmiştir.
Bu bağlamda; üretim sahibinin üretim sırasında alması gereken tedbirler ile dikkat etmesi gereken hususlardan hareketle sürdürülebilir kalkınma ilkesine aykırı olarak çevre koşullarının ve ekolojik sistemin, somut olarak su kaynağı ile dere yatağının geri dönülmesi imkansız zararlara uğrayacağının göz ardı edilmesi kabul edilemez.
HUKUKA AYKIRI
Yukarıda anılan rapordaki açıklamalar ve dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda, Paralı köyüne su sağlayan kaynağın çok yakınında, dere yatağının ekonomik değer yüksek olmasının yanında bölgede yaşayan pek çok kişinin geçim kaynağını oluşturan fındıklıkların bulunduğu alanda madencilik faaliyetine izin verilmesinin hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmış olup, bu çerçevede dava konusu işlemde mevzuata uyarlık, davanın reddine ilişkin mahkeme kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; davacı istinaf başvurusunun kabulüne. Sakarya 1. İdare Mahkemesince verilen 25/01/2018 tarih ve E:20!7/52. K:2018/55 sayılı kararının kaldırılmasına, dava konusu 22.01.2009 tarihli veİR65I43 sayılı maden işletme ruhsatının iptaline
DAVALARA ÖRNEK OLABİLİR
Hukukçular, son kararın Danıştay tarafından onanması durumunda benzer şekilde ruhsat verilen alanlarla ilgili davalara örnek teşkil edebileceğini ve verilmiş ruhsatların iptal edilebileceğini belirtiyorlar.