Bağımsız Siyasetçi Ender Serbes, çiftçinin, üreticinin dayanacak gücü kalmadığını belirterek, artık bu
feryadın, çığlığın duyulması gerektiğini söyledi.
Ender Serbes, 'Çiftçiler Günü' nedeniyle yaptığı açıklamada, çiftçilerin çok zor durumda olduğunu
belirterek "Bankalara, Tarım Kredi Kooperatiflerine borçlarını ödeyemediği için bunalıma giren ve
intihar eden çiftçi haberlerini içimiz yanarak okuyoruz. Devleti yönetenler artık çiftçimizin sesini
duymalı ve haklı taleplerini ivedilikle karşılamalıdır." dedi.
ACİLEN GÜBRE VE MAZOT DESTEĞİ VERİLMELİ
Tarım girdilerinin fahiş şekilde artmasının, çiftçiyi ve hayvancılığı çok zor durumda bıraktığını belirten
Serbes, geçen sene bin 765 lira olan gübrenin tonunun bu sene ocak ayında yüzde 70 artışla 3 bin
liraya yükseldiğini hatırlattı. Çiftçinin, üreticinin artık arazisini sürecek mazot, tarlasına atacak gübre,
hayvanını besleyecek yem alamadığını vurgulayan Serbes, "Çiftçiler acil gübre ve mazot desteği
bekliyor. Zengin yatçılara verildiği gibi mazotu 3 liradan almak istiyorlar. Gerçek üretici çiftçiler, artık
yok sayılmak, görmezden gelinmek ve sürekli mağdur edilmek istemiyor. Salgın sebebiyle gıda
üretiminin hayati derecede önem kazandığı bu zamanda, çiftçinin çığlığı, feryadı artık duyulmalı.
Üreticiden tonu bin 650 liradan buğday alınırken, ithalat yoluyla 2 bin 650 lira ödenmemeli. İthalat
yerine çiftçi desteklenmeli." dedi.
HAYVANCILIĞI DA YEM DESTEĞİ VERİLMELİ
Aynı şekilde hayvancılık sektörü de yeme yapılan zam ve ithalatla zor durumda olduğunun altını çizen
Serbes, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Geçen sene 80-85 lira olan yem fiyatları yapılan zamlarla 125
lira yükseldi. Fiyatlar giderek artıyor. Üretici sattığı 1 litre sütle 1 kilo yem alamaz duruma geldi.
Üreticinin 2 liradan sattığı süt marketlerde 7-8 liraya satılabilmektedir. Böyle olunca da üreticinin
hakkı holdinglere gitmektedir. Pandemi sürecinde sağlıkçılar nasıl ki; insanı yaşatmak için var gücüyle
gece gündüz demeden çaba göstermişse, insanın yaşamını sürdürebilmesi için gerekli gıdayı üreten
çiftçilerimizde aynı gayretin içindedir. Seslerine kulak verilmeli ve sorunlarına çözüm bulunmalıdır."
DESTEKLEME KAPSAMINA ALINMALI
Sakarya'nın yüzde 35'in doğrudan, yine yüzde 35'inde dolaylı olarak tarımla uğraştığı bilgisini veren
Serbes, Sakarya'nın Tarım ve Kırsal Kalkınma Destek Kapmasına alınan 42 il arasına alınması
gerektiğini vurguladı. Serbes, "Sanayinin yanında Sakarya halen bir tarım kenti. Çok önemli oranda bir
nüfus hala geçimini tarımdan sağlıyor. Dolayısıyla Sakarya'da Tarım ve Kırsal Kalkınma Destek
Kapsamına alınmalı. Bu konuda Sakarya milletvekillerine ve Ankara'da söz sahibi olan Sakaryalı iş
insanları ve oda başkanlarına büyük görev düşüyor. Birlikte haraket ederek Sakarya'da destek
kapsamına alınmalı. Çiftçimizin beklentisi budur." diye konuştu.
BANKALAR ARAZİ SATIŞINDA EMLAKÇILARI GEÇTİ
Çiftçilerin, Tarım Kredi Kooperatifi ve özel bankalardan yüksek faizle aldıkları kredileri ürünlerinin
para etmemesi sebebiyle ödeyemediklerinin altını çizen Serbes, şunları kaydetti: "Çeşitli sebepler ve
bir çok prosedür sebebiyle çiftçiler Ziraat Bankası'ndan kredi alamadıklarını belirtiyorlar. Dolayısıyla
tarlalarını ekmek için özel bankalardan ve Tarım Kredi Kooperatifleri'nden yüksek faizle kredi
alıyorlar. Mahsulü para etmediğinden dolayı üretici borcunu ödeyebilmek için ya arazisini, traktörünü
satıyor yada bankalar arazilere tarım araç ve gereçlerine el koyarak satıyor. Çiftçilerimizin değimiyle
bankalar arazi satışlarında emlak sektöründen daha çok iş yapıyorlar. Hem tarım Kredi Kooperatifi
hem de özel bankaların fahiş faiz oranlarıyla ilgili çiftçilerimiz yasal bir düzenleme yapılmasını ve
mağduriyetlerinin giderilmesini bekliyor."