OBEZİTENİN TANI VE TEDAVİSİ
Tip 2 Diyabet yani halk arasında bilinen adı ile Şeker Hastalığı ameliyatı ile ilgili bilgilendirmelerde
bulunan Özel Medar Hastanesi Sakarya Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mustafa Mazlum Akpınar,
vücutta aşırı ve anormal düzeyde yağ birikmesine obezite dendiğini ifade ederek, 'Öncelikle yağ
dokusunun vücudun neresinde toplandığını bilmek, obezitenin tanı ve tedavisi için oldukça önemlidir.
Obez hastalar yağ birikme bölgesine göre elma tip ve armut tip olmak üzere ikiye ayrılabilir. Elma tip
obezitede yağ göbek çevresinde birikmektedir. Armut tip obezitede ise kalça ve basenlerde yağ
biriktiği gözlemlenir. Göbek çevresinde biriken yağın, kalça ve basenlere göre daha tehlikeli ve kalp
hastalıklarına yakalanma riskini artırdığı kabul edilir' dedi.
YAŞAM UZUNLUĞU ARTIYOR
'Erkeklerde bel çevresi 94 cm'nin üzerinde olursa artmış risk, 102 cm'yi geçerse yüksek riskten
bahsedilir' diyen Op. Dr. Mustafa Mazlum Akpınar sözlerini şöyle sürdürdü: 'Bu risk oranları
kadınlarda 80 ve 88 cm olarak kabul edilir. Ülkemizde yapılan araştırmalara göre Türk erkeklerinin
yüzde 25'i, kadınların ise yüzde 44'ün de obezite saptanmış. Birçok çalışma göstermiştir ki, morbid
obez hastaların hekim gözetiminde diyet ve egzersiz ile uzun süreli kilo vermeleri başarılı
olmamaktadır. Hastaların yalnızca yüzde 2-5'i uzun dönemde kalıcı olarak kilo verebilmektedir.
Obezitenin cerrahi tedavisi, hayatı tehdit eden yandaş tıbbi sorunları kontrol ederek ve potansiyel
olarak çözümleyerek ve aynı zamanda morbid obez hastaların hayat kalitelerini iyileştirerek, uzun
dönemde kilo verdirdiği kanıtlanmış tek yöntemdir. Başarılı bir obezite ameliyatından sonra
hastaların beklenen yaşam uzunluğunun 12 yıl arttığı belgelenmiştir.'
TİP 2 DİYABET AMELİYATI
'Obezite ve Tip2 Diyabete yönelik ameliyatlar, morbid obezite ve buna bağlı yandaş hastalıkların
kontrolünde en etkili ve güvenilir yoldur' bilgilendirmesinde bulunan Özel Medar Hastanesi Sakarya
Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mustafa Mazlum Akpınar, 'Morbid obez hastalarda Tip 2 Diyabet,
Hipertansiyon, Kolesterolde yükselme, Obstruktif Uyku Apnesi gibi ilave hastalıklar sıklıkla
görülmektedir. Vücut kitle indeksi 35 ve üzerinde olan Tip 2 Diyabet hastalarında yapılan, Obezite ve
Tip 2 Diyabet (Şeker) Ameliyatları ile hastaların büyük bölümünde şekerde düzelme ve bir kısmının
Şeker Hastalığından tamamen kurtulmalarını sağlamaktadır' dedi.
EN SIK YAPILAN AMELİYAT
Özel Medar Hastanesi Sakarya Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mustafa Mazlum Akpınar son olarak ise
şunları kaydetti: 'Morbid Obezite ve Tip 2 Diyabeti olan hastalarda ameliyat olarak Gastrik Bypass ya
da Mini Gastrik By pass ameliyatı yapmaktayız. Her iki ameliyat da laparoskopik olarak yapılmaktadır.
Bu ameliyatlarda öncelikle mide, Stapler denen otomatik kesici ve zımbalayıcı aletlerle küçültülür.
Daha sonra ince barsak başlangıç noktasından yaklaşık 150-200 cm ileriden getirilerek mideye
bağlanır. Küçültülmüş mide ile ince barsağın ikinci kısmı arasında bir bağlantı yapılmış olur. Bu şekilde
yenen yemeklerin barsağın ilk bölümüne uğramadan, direkt olarak ikinci bölümüne geçişi sağlanır.
Gıdaların ince barsağın ilk bölümüne uğramadan ikinci bölümüne gitmesi, barsağın ikinci bölümünden
salgılanan şekeri düşürücü hormonların artmasına ve şekerin düşmesine yardımcı olur. İnce barsağın
ilk bölümünden salgılanan şekeri yükseltici hormonları da azalır. Gastrik By Pass ve Mini Gastrik By
Pass (Şeker Ameliyatı) hem midenin küçülmesi hem de barsağın ilk bölümünün atlanması ile
hastaların zayıflamasına ve şeker hastalıklarında düzelme sağlayan, günümüzde en sık yapılan
ameliyatlardır. Obezite ve Tip 2 Diyabet gibi yandaş hastalıkların riskleri ile cerrahinin riskleri
karşılaştırıldığında Obezite ve Tip 2 Diyabet hastalığına bağlı riskler ağır basmaktadır. Ameliyata bağlı
komplikasyonlar ve mortalite oranları, laparoskopik cerrahi deneyimindeki artışa bağlı olarak oldukça
düşüktür.'