HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 20 HAZİRAN 2025, CUMA

Vakit Atatürk'e sövme vakti(!)

03.09.2016 00:00
Muharrem Bayraktar Muharrem Bayraktar He yıl olduğu gibi, gerek 10 Kasımlarda, gerek 23 Nisan, 30 Ağustos gibi milli bayramlarda Atatürk'e sövmeyi fırsat bilen odaklar hemen harekete geçer. Bu yıl harekete geçenlerden biri de tahmin ettiğini gibi Kadir Mısıroğlu. Mısıroğlu, 30 Ağustos Bayramı kutlamalarına Facebook sayfasından şöyle itiraz etmiş: 'Yunan'ı biz 500 sene bir vali ile idare ettik. Yunan'ı yendik diye bayram yapmak bir pehlivanın bir çocuğu yendiği için mükâfatlandırılması gibi abesle iştigaldir." Oysa Mustafa Kemal Paşa'nın Yunan'a karşı Büyük Taarruz'u başlattığı esnada Yunan ordusu Ankara kapılarına dayanmıştı. Balkan muharebelerinden beri perişan olmuş, bütün cephelerde hezimete uğramış yorgun ve moralsiz Türk milletinin, Gazi'nin önderliğinde kurduğu 'son milli ordu', karşısında taze Yunan kuvvetleriyle savaşıyordu'. 'Kadir'in Padişah'ı' teslim bayrağı çekmiş ve Yunan'la savaşılmaması için fetvalar yayınlıyordu. Kuvay-ı Milliye ordusu bu şartlarda zafer kazanmıştır ve o zafer olmasaydı Türkiye Cumhuriyeti Devleti olmayacaktı. Zaten 'bu zihniyetin' temelinde de 'keşke Türkiye Cumhuriyeti olmasaydı' öngörüsü vardır. Sorun kendilerine, 'Yunan, Ankara kapılarına dayandığında ne yapmak gerekirdi?' sorusuna hep kem küm ederek cevap vereceklerdir. 30 Ağustos Zaferi'nin bu yıl yılki kutlamaları, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve devlet erkanının katılımıyla Anıtkabir ziyaret edilerek, Aslanlı Yol yürünerek başlandı ve Erdoğan'ın Anıtkabir özel defterine görüşlerini yazmasıyla devam etti. Mısıroğlu, belki duymak istemeyecektir ama Erdoğan, Anıtkabir özel defterine şunları yazdı: 'Aziz Atatürk, büyük zaferin 94. yıldönümünü millet olarak büyük bir gurur ve heyecanla kutluyoruz. Tüm yokluk, yoksulluk ve zorluklara rağmen Kurtuluş Savaşımızı büyük zafere ulaştıran azim ve inançla, emanetiniz olan Cumhuriyetimizi payidar kılmak için var gücümüzle çalışıyoruz.' 30 Ağustos kutlamalarına 'abesle iştigal' diyerek hakaret eden Mısıroğlu, kısa süre önce masasında yemek yediği Cumhurbaşkanının bu satırlarını okuyunca kalp krizi geçirir mi bilemem ama durum bundan ibaret! Erdoğan'ın 'Aziz Atatürk!'diye başlayan satırlardaki görüşlerinin samimi düşünceleri olduğunu temenni ediyoruz. Tam da bu esnada Said-i Nursi yolunun has Nurcularından Hasan Akar'ın (kendisine Hasan Hoca diyorlar!) kısa süre önce yaptığı bir konuşmanın videosunu gönderdi arkadaşlar. Hasan Hoca denilen ve Nurcu geçinen bu şahıs Atatürk'ün annesi ve babası ile ilgili o bildik iftiraları ağzından salyalar akarak zevkle sıralıyor. Bu cahil zırtop bu köşede defalarda yazdığım Yunan gizli servisi menşeli sözde belgelerle 'Atatürk'e sövme egosunu'  tatmin ediyor. Atatürk'ü, Atatürkçüleri toptan 'dinsizlikle' itham eden bu şahıs konuşmasının bir yerinde şöyle diyor: 'Senenin üçte birini Avrupa'da geçiren bir kardeşiniz olarak söylüyorum. Hemen hemen her hafta kiliselerde ayine katılıyorum. İbret için. Saat onda girip on ikide çıkıyorum.' Nurcu Hasan Hoca, sözüm ona(!) ibret olsun diye her hafta iki saate kilisede ayinlere katılıyor! Sonra da Atatürk'e sövüyor! Hadi merak için bir hafta kiliseye gittin, ne yapıyorlar diye baktın, iki hafta gittin, hadi 3 hafta gittin! Bir insan 'her hafta kilisedeki ayine neden gider?' Neden gitme gereği duyar? Kilisedeki ayinlerde bu kadar sık, bu kadar şevkle ve azimle giden ve bu ayinlere katıldığını söyleyen kişi 'sadece koynunda gizli haç taşıyorsa bunu yapar!' Bu gibilerin de Yunan gizli servisinden devşirilen sözde belgelerle Atatürk'e saldırması çok doğal. Bursa Amerikan Koleji'nde iki gencimizin misyonerlerin tuzağına düşüp din değiştirerek kiliseye gitmeleri üzerine bu koleji anında kapatan Atatürk'e bugün kim ahlaksızca sövüyor: Kendi itirafına göre 'kiliseden çıkmayan' Hasan Hoca sövüyor. Hep söylüyoruz, Atatürk'ün bütün derdi bu 'koyunlarında gizli haç taşıyan sözde Müslümanlar' ve emperyalizmin emrindeki hoca takımı olmuştur. Biz de bu 'zevata', Gazi'ye yaptığı küfürleri aynen iade ediyoruz. Bunları, gizlendikleri kiliselerde tek tek bulup ifşa edeceğiz. Bu arada unuttum: 1980 darbesinden sonra Atatürk'e hakaret ettiği için yurt dışına kaçan Kadir Mısıroğlu'nun itirafı: 'Oturma iznim Almanya'da olduğu için Almanya'ya gittim. YUNANİSTAN'A BİLE KAÇABİLİRDİM! YUNAN GAVURU BİLE SİZDEN ?.İYİDİR!' Yani 'üstadımız' imkân bulsa idi Yunan'a sığınacaktı! Dolayısıyla 'Yunan'a karşı kazanılan zaferin kutlamalarından rahatsız olması çok normaldir!  
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--

logo

   E-posta: bilgi(@)sakaryamedyasi.com.tr
Tüm hakları Sakarya Medyası adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr