Bağımsız Siyasetçi Ender Serbes, bu gün üreticilerin sattıkları 1 litre sütle, 1 kilo yem alamadıklarını
belirterek, "Süte verilen destek çok yetersiz. Et üreticileri de en çok gereksiz ithalattan şikayetçi. Et
ithalatına verilen paranın bir kısmı bile üreticiye verilse ithalata gerek kalmaz, üreticimiz ve ülkemiz
kazanır." dedi.
YEREL YÖNETİMLER ÇÖZÜME MÜDAHİL OLMALI
Ender Serbes, yaptığı açıklamada, Sakarya Kırmızı Et Üreticileri Birliği ve Adapazarı, Serdivan, Erenler
Süt Üreticileri Birliği Başkanı Mahit Tınmaz ve Sakarya Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı
Hakan Candemir ile bir araya gelerek sektörün sorunları ve çözüm önerileri konusunda görüştüklerini
kaydetti. Türkiye'deki asıl sorunun bir iş yapılırken muhatabına sorulmaması olduğunu belirten
Serbes,"Örneğin çiftçilikle, hayvancılıkla, süt üretimi ile ilgili siyasi otorite bir karar alırken, ne yazık ki
muhatapları ile konuşmuyor, aynı masaya oturmuyor. Böyle oluncada sorun çözülmüyor aksine daha
da büyüyor. Sakarya'da ciddi bir hayvancılık potansiyeli var. Bakanlığın, hükümetin eksik kaldığı
yerlerde yerel yöneticiler Sakarya'lı üreticiler ile birlik olup gerekli desteği sunmalı." diye konuştu.
SÜTE DESTEK ARTTIRILMALI
Üreticilerin en çok süte verilen desteğin az olmasından şikayet ettiklerini ifade eden Serbes, "Bu gün
süt üreticileri sattıkları 1 litre sütle 1 kilogram yem alamaz hale gelmişler. Durum giderek kötüye
gidiyor. 1997 Refahyol Hükümeti döneminde süt üreticileri 1 litre süte karşılık 2 kilo 200 gram yem
alabiliyorlardı. Çünkü o dönem hükümet yetkilileri üreticilerle birlikte karar alıyorlardı. Yine o dönem
bu günün parasıyla sütün fiyatı 1 lira iken, devlet 30 kuruş destek veriyordu. Bu gün sütün fiyatı
yuvarlak hesapla 2,80 lira ama devletin verdiği destek 30 kuruş. Aslında bu gün 84 kuruş destek
vermesi gerekir." diye konuştu.
PARA İTHALATA DEĞİL YERLİ BESİCİYE VERİLMELİ
Ender Serbes, sütte olduğu gibi kırmızı et üretiminde de üreticinin büyük sorunları olduğunu, en
önemli sorununun ise et ithalatı olduğunun altını çizdi. Mera ve orman arazilerinin yok edilmesinin
yanında, yüksek yem fiyatları ve yanlış politikalar sebebiyle de kırmızı et üreticilerinin büyük sıkıntı
çektiğini anlatan Serbes, "Düşünebiliyor musunuz! Koskoca Türkiye Cumhuriyeti bırakın Avrupa'nın
büyük ülkelerini bizim bir şehrimiz kadar yüzölçümüne sahip olan Sırbistan ve Bosna-Hersek'ten et
ithal eder duruma gelmiş. Avrupa'nın depolarında uzun yıllardır bekleyen ve belki de çöpe atacakları
etleri biz ülke olarak ithal etmemiz ne kadar üzücü. İthalata vereceğimiz parayla üreticimizi
desteklesek o zaman et ithal etmek zorunda kalmayacağız. Et ithalatı yerli üreticimizin psikolojisini
bozuyor." şeklinde konuştu.
GENÇLERİMİZ TARIM VE HAYVANCILIKTA GELECEK GÖRMELİ
Büyükşehir Yasası'nın değiştirilerek mahalle yapılan köylerin yeniden köy statüsüne kavuşturulması
gerektiğini dile getiren Serbes, buralarda tarım ve hayvancılığın teşvik edilmesinin hayati önem
taşıdığını anlattı. Serbes, "En acı olan ise kendi kendimize yeten 7 ülkeden biriyken bu gün
yurtdışından buğday, bakliyat ve et almak zorunda kalıyoruz. Bu üreticileri hem çok üzüyor, hemde
gelecek adına ümitsizliğe sevk ediyor. Genç nesil kazanç getirmeyen, geçimlerini sağlamaya yetmeyen
tarım ve hayvancılıkla uğraşmak istemiyor. Bunun yerine asgari ücretle fabrikada çalışmayı tercih
ediyor. Bu yanlış politika devam ettirildiği taktirde üreticimiz yakın bir gelecekte ne tarım ne de
hayvancılık yapacak kimsenin kalmayacağını üzülerek anlatıyor." uyarısında bulundu.