Bu zulmü kabullenmeyen Medine şehrini 30 bin kişilik bir orduyla muhasara ettirmiş, 300'ü hayattaki son sahabeler ve 700'ü hafız olan 10 bin kadar Müslüman'ı katlettirmişti.
Bu zulümle de doymayan Yezid, şehri üç gün ordusuna "can, mal ve namus" olarak mubah kılmıştı. Binlerce sahabe kız ve torunu tecavüze uğramış 3 bin gayri meşru çocuk dünyaya gelmişti. Bu olay tüm insanlık tarihin en kara lekelerinden "Harre Vakası" olarak tarihe kaydolmuştur.
Bu sırada Yezid'e biat etmeyen Abdullah bin Zübeyr (meşhur sahabi Zübeyr bin Avvam'ın oğlu) Mekke'ye Kabe'ye sığınmıştı.
683 yılında Halife Yezid, Husayn bin Nümeyr komutasında 10 bin kişilik bir orduyu Mekke üzerine gönderdi. Ordu gelip Mekke'yi muhasara etti. Halkın büyük kısmı ölüm ve tecavüz korkusu ile Kabe'ye sığındı. Savaş 3 ay sürdü.
Husayn bin Nümeyr Yezid'in emri ile Mekke'yi tepeden gören Ebu Kubeys Dağı'na yerleştirdiği mancınıklar ile şehri günlerce taş ve tutuşturulmuş yağlı paçavra yağmuruna tuttu.
Günler boyunca atılan taş ve tutuşturulmuş yağlı paçavralar dolayısıyla önce Kabe'nin örtüsü yandı. Daha sonra Hacerül Esved taşı kırıldı ve üç parçaya ayrıldı. Ve nihayetinde durmak bilmeyen mancınık taşı yağmuru sonucu Kabe tamamen yıkıldı.
Bu arada Yezid öldü. Yezid'in ölüm haberi gelince Husayn bin Nümeyr kuşatmayı kaldırdı ve Şam'a geri döndü.
Yezid ordusu gidince Mekkeliler Kabe'yi temeline kadar söküp yeniden inşa ettiler. Üç parçaya ayrılmış olan Hacerül Esved taşına gümüş bir muhafaza yaparak onu birleştirdiler.
Bu olaydan 9 yıl sonra 692 yılında Bu sefer de Emevi Halifesi Abdulmelik Mekke üzerine yeni bir ordu gönderdi. Bu orduda gelip şehri muhasara edip mancınıklarını Ebu Kubeys Dağı'na yerleştirdiler. Halk yine ölüm ve tecavüz korkusu ile Kabe'ye sığındı.
Şehri bir öncekinden daha şiddetli taş ve tutuşturulmuş yağlı paçavra yağmuruna tuttular. Kabe'nin örtüsü bir kez daha yandı ve Kabe büyük bir oranda tekrar yıkıldı.
Şiddetli hücumlara dayanamayan Mekke teslim oldu. Emevi ordusu şehre girip büyük bir katliamın ardından Abdullah bin Zübeyr'in başını kesip gövdesinden ayırdılar ve Kabe'nin giriş kapısına astılar.
Mekkeliler bir kez daha Kabe'yi yeniden inşa edip ona yeni bir örtü diktiler.
*** *** ***
DEĞERLENDİRME: Bilindiği üzere Kabe'ye saldırı girişiminde bulunan Yemen Kralı Ebrehe, Kur'an-ı Kerim'de Fil Suresi'nde lanetlenmiştir.
Ancak ilginçtir, Kabe'yi bizzat saldırıp yerle bir edenler ise Müslümanların Halifesi ve önderi olarak görülmekte. Ve bundan daha da ilginci Kabe'yi yerle bir edip Hacerül Esved'i kıranların anlayışı "İslam" denilerek "din" denilerek baş tacı edilmektedir.
Bugün İslam dünyasının duçar olduğu hangi her ne akli, dini, ilmi, siyasi, sosyal, kültürel, ekonomik sorun varsa o sorunun kökü, kökeni İslam'ın ilk asrındadır.
İşte onun için bugün İslam dünyasının içinde boğulduğu akli, dini, ilmi, siyasi, sosyal, kültürel, ekonomik her ne sorun varsa onun asıl kökeninin olduğu gibi esas çözümü de İslam'ın ilk asrındadır.
Zira İslam orada ikiye ayrıştı; Muhammed'in İslam'ı Emeviler'in İslam'ı.!
Günümüzde de özenle saklanan "tarihin bu kara sayfası"nı bilmek ve öğrenmek, dolayısıyla kimin peşine kimin yoluna gideceğini akıl ile seçmek her Müslüman'ın birincil görevidir.
_______________________
Kemal Şükrü Sevindik
Eğitimci / Tarihçi
__________________________________
NOT: Bu kısa makalenin ana çerçevesi Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi Kabe Maddesi'ne bağlı kalınarak yazılmıştır.