17 Ağustos depremi sırasında işsiz bir gazeteciydim.
Depremden 6 ay kadar sonra Adapazarı Gazetesi'nde yazı işleri müdürü olarak işle başladım.
Sanırım Ocak 15'ti.
İlk günden itibaren deprem yaralarının sarılmasıyla ilgili mücadele verdim.
Önceleri enkazdı, çadırkentlerin sorunlarıydı, şuydu, buydu derken birkaç yıl geçti.
Biraz toparlanıp, kendimize geldiğimiz andan itibaren şehirde yapı stokunun yenilenmesi için kentsel dönüşümü önermeye başladım.
Yenihaber kurulduktan sonra da birçok kez kentsel dönüşümün bu şehrin kurtuluşu olduğunu belirten yazılar yazdım.
Daha o zamanlar hükümet kentsel dönüşüm yasasını çıkarmamış, İstanbul ve diğer kentlerdeki kentsel dönüşüm furyası da başlamıştı.
Sakaryalı müteahhitler biz Adapazarı'ndaki yapı stoku, kentsel dönüşümle yenilensin dedikçe, daha kolay olan boş arazilere kaçarak oralarda inşaatlar yaptılar.
Serdivan ve Büyükşehir Belediyeleri de ilçeyi cazibe merkezi haline getirmek için ne gerekiyorsa yaptılar.
Serdivan doldu.
Serdivan büyürken, Adapazarı kaderine terkedildi.
Kentsel dönüşümle ilgili bir dönem Sakarya Üniversitesi Tığcılar Mahallesi için bir örnek proje hazırladı.
Ama hayata geçirecek bir irade oluşmadı.
Serdivan'da inşaat yapacak alan kalmayınca Adapazarı çevresindeki tarım alanlarına yönelen müteahhitler oralarda pek istedikleri havayı yakalamadılar.
Sakaryalı müteahhitler daha yeni yeni dönüşümün ne olduğunu anlamaya başladılar ve dönüşüm taleplerini dillendirmeye başladılar.
Sakarya Müteahhitler Birliği Başkanı Murat Bayrak, birkaç kez dönüşüm taleplerini dile getiren açıklama yaptı.
Dün de benzer bir açıklamalarını okudum.
Bayrak, deprem yorgunu binaların, depremi yaşamamış kişilere, özellikle de öğrencilere kiralandığını belirterek bu durumdan tedirgin olduklarını söylüyor.
Deprem güvenliği ve kent estetiğinden söz edebilmek için bu durumun ortadan kaldırılması gerektiğini vurgulayan Bayrak 'Sakarya'nın yatay mimari ile estetik bir şekilde büyümesini sürdürebilmesi için geçmişte oluşan mahallelerde ciddi dönüşüme ihtiyaç var. Hızırtepe, Maltepe, Yeşiltepe'de hak sahiplerini mağdur etmeyecek dönüşüme olanak sağlanmalı. Mevcut yapılaşma alanının dışına çıkmamak kaydıyla kat yüksekliği artırılmalı' diyor.
Müteahhitler Birliği Başkanı Bayrak 'Depremde hasar görmüş, hasar durumunu kimsenin bilmediği, ömrünü tamamlamış binalar maalesef makyajlı bir şekilde öğrencilere kiraya verilecek. Yıllardır konuşmanın ötesine geçemedik. Anne ve babalarının bizlere emanet ettiği çocuklarımızı bu binalar kiralanacak. Müteahhitler olarak bizler taşın altına elimizi koymaya hazırız. Hükümet, belediye ve müteahhitlerin güçlü işbirliği ile güvenliksiz binaların dönüşümü sağlanmalı. Bir sefere mahsus bir düzenleme ile hak sahiplerini mağdur etmeden kent estetiği ve bina güvenliği noktasında adım atılmasını istiyoruz' şeklindeki ifadeleriyle her türlü işbirliğine açık olduklarını söylüyor.
Bayrak Sakarya'da ciddi bir dönüşümün planlanıp hayata geçirilmesinin piyasalarda ki durgunluğu da ortadan kaldıracağını anlatırken 'Devlet-millet işbirliğinde yapılacak kentsel dönüşüm birçok açıdan önemli. Konut güvenliğini sağlanacak. Şehrin giriş noktasında yaşanan ulaşım sorunu çözülecek. Verimli tarım arazileri korunarak yeni inşaat alanları açılacak. Ekonomide ki durgunluğu giderecek. Çok yönlü bir çalışma için belediye başkanlarımızdan, milletvekillerimizden ve siyasi büyüklerimizden destek istiyoruz. Sakarya'ya karşı sorumluluğu olduğunu hisseden herkesin dönüşüme katkı vermesini bekliyoruz' ifadelerini kullanıyor.
Evet Müteahhitler Birliği sonunda gerçeği kısmen de olsa görmüş.
Adapazarı'nda deprem güvenliği için kentsel dönüşüm kaçınılmaz.
Ayrıca kent estetiği için de, yani şehrin yenilenmesi için de dönüşüm şart.
Ancak Müteahhitler Birliği'nin başlangıç işaret ettiği mahalleler, niyetin deprem güvenliği olmadığını da gösteriyor.
Maltepe, Hızırtepe ve Yeşiltepe'deki binalar, Adapazarı'nda deprem riski en az olan binalar.
Asrın felaketi olarak nitelediğimiz 17 Ağustos'ta bu 3 bölgede yıkım hiç olmadı.
Bu nedenle kentsel dönüşüm planlanacaksa Tığcılar'dan, Akıncılar'dan, Semerciler'den, Şeker'den, İstiklal'den başlanmalı.
Deprem riskinin en yoğun olduğu kent merkezinde değil de zemini sağlam mahallelerde bir kentsel dönüşüm amaçlanıyorsa burada hedefin rant olduğu algısı oluşur.
Her şeye rağmen Müteahhitler Birliği'nin kentsel dönüşüm talebini dile getirmesi önemli bir gelişme.
Ben, yeni dönemde kentsel dönüşümün önemini, daha doğrusu deprem güvenliğini kavrayan belediye başkanlarının göreve gelmesiyle bu konuda önemli gelişmeler yaşanacağını umut ediyorum.
Dolayısıyla kısa vadede kentsel dönüşüm umudum yok.
Müteahhitler Birliği'ne yerel seçimler öncesinde kentsel dönüşüm talebini sık sık dillendirmelerini tavsiye ederim.
Sonuç olarak şunu söylemek istiyorum:
Bu şehrin yenilenmesi ve depreme hazırlığının tek şartı kentsel dönüşümdür.
Sakaryalı müteahhitlerin bu gerçeği çok geç de olsa görmeleri sevindiricidir.
Yerel yönetimlerin de bu gerçeği görmesi en büyük dileğimdir.
Bu nedenle de önümüzdeki yerel seçimlerin ana gündem maddesi kentsel dönüşüm olmalıdır.
Sezai Matur 
