HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 09 HAZİRAN 2025, PAZARTESİ

Kriz derinleşiyor!

Her yerden iflas haberi geliyor
04.12.2018 00:00

Mali Müşavir Hacıgüzeller, konkordato talep eden şirketlerin 3'te ikisinin inşaat sektöründen olduğuna dikkat çekerek, "Konkordato ilan eden şirketlere bankalar ileride sıcak bakmayacaktır. Konkordato tercih edilecek ilk alternatif olmamalı" dedi

 


Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Mali Müşavir Berk Hacıgüzeller, konkordatoyla ilgili hazırlanmakta olan yeni kanunun sürecin denetiminin sıklaştırılması ve incelemelerin daha da hassaslaştırılmasına yönelik birtakım düzenlemeler içerdiğini belirterek, "Yeni düzenlemeyle konkordatoda keyfilik önlenecektir" dedi.

Hacıgüzeller, konkordato uygulamasının 7101 Sayılı İcra ve İflas Kanunu kapsamında 15 Mart 2018 tarihinden itibaren yürürlüğe girdiğini anımsatarak, uygulamanın, kanun düzenlemesiyle, şirketlerin devamlılığının sağlanmasının, şirketin borcunu alacaklılarla anlaşarak onlara bir takvim sürecinde ödemesinin amaçlandığını söyledi.

Konkordatonun iyi niyetli dürüst borçlular için ihdas edilmiş bir uygulama olduğunu dile getiren Hacıgüzeller, ekonomik sıkıntı içerisinde olan veya olacağını düşünen şirketlerin başvurduğu ve alacaklı ile borçluyu uzlaştıran bir mekanizma olduğunu aktardı.
 
Sıkıntının nedeni nakit darlığı
 
Hacıgüzeller, ekonominin bugünlerde içinde bulunduğu sıkıntının nakit darlığı, enflasyon ve yüksek faiz sonucu oluştuğunu, bu durumun da piyasadaki şirketlerin rekabet gücünü olumsuz etkilediğini ve bazı şirketlerin konkordatoya başvurduğunu bildirdi.

Hacıgüzeller, şu ifadeleri kullandı: "Konkordato uygulaması 8 ayını henüz doldurdu. Son dönemde de şirketler zora girdiğinde ilk fırsatta, 'hemen gidelim konkordato talep edelim' diyorlar. Konkordatonun iflas ertelemeye göre en önemli avantajlarından bir tanesi alacaklı ile borçluyu bir araya getirerek belirlenen bir takvim üzerinde borçların ödenmesini sağlıyor. Konkordatoda işçi veya çalışanların alacakları, tazminatları, tebligatları ve icraları kesintiye uğramıyor."
 
İnşaat şirketleri başvuruyor
 
Hacıgüzeller, konkordato talep eden şirketlerin 3'te ikisinin inşaat sektöründen olduğunu belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu: "Türkiye'de son 10 yılda lokomotif bir sektör haline gelen inşaat sektöründe son 5 yılda satılan sıfır konut sayısı 3 milyon adet. Ortalama 75 bin dolara satıldığını düşünürsek 225 milyar dolarlık satış hasılatı olduğunu görebiliriz.

Bunun yüzde 20'sinin kâr olduğunu varsayarsak 45 milyar dolar ediyor. Yani inşaat sektöründe son 5 yılda 45 milyar dolarlık birikmiş bir kâr var. Ortada böyle bir rakam varken şirketlerin son yaptıkları projeyle ilgili konkordato ilan etmesi doğrusu düşündürücü. Belki burada sermaye yönetiminde problemler vardır."
 
Kontroller hassas yapılacak
 
Hacıgüzeller, konkordato ilan eden şirketlere bankaların ileride sıcak bakmayacağını belirterek, şunları kaydetti: "Konkordato tercih edilecek ilk alternatif olmamalı" dedi. 
 
Hacıgüzeller, konkordatoya ilişkin yapılacak kanun düzenlemesine dair, "Şu anda hazırlanmakta olan yeni kanun, konkordato ilanı üzerinde denetimin sıkılaştırılması ve incelemelerin de daha hassaslaştırılmasına yönelik birtakım düzenlemeler içeriyor. Bu doğru bir yaklaşım, gerek konkordato için başvuranların gerekse konkordato ilanı almış şirketlerin komiser marifetiyle takiplerinin daha hassas yapılmasını sağlayacak. Yeni düzenlemeyle konkordatoda keyfilik önlenecektir" ifadelerini kullandı.
 
750 bin şirketten 250 bini çalışıyor
 
Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Mali Müşavir Berk Hacıgüzeller, Türkiye genelinde 750 bin kayıtlı şirket olduğunu belirterek, bunların 250 bininin aktif olmadığını bildirdi. Geriye kalan 500 bin şirketten 200-250 bin adedinin aktif olarak üretim yaptığını, vergi verdiğini, fatura kestiğini dile getiren Hacıgüzeller, şunları söyledi: "Bildiğimize göre konkordato için başvuran şirket sayısı 3-4 bin arasında. Yani üretim yapan şirketlerin yaklaşık yüzde 1.5'ine tekabül ediyor. Ekonomik anlamda bir sıkışıklık var ama bunu konkordato ilan ederek mi atlatmak lazım yoksa dirsek temasıyla ekonomik şartları birlikte paylaşarak mı atlatmalıyız?

Şirketler büyüme, yatırım, satış planlamasını iyi yapmalı. İleriye dönük 5 veya 10 yıllık perspektifte iş geliştirme ve bilanço yönetimi öngörülerini her ay güncellemeli. Yatırım kararlarında fizibilite çalışmalarının layıkıyla yapılmadığını görüyoruz. Planlamayı iyi yapan, kriz yönetimine hazır olan şirketler bu tür süreçleri en az zararla atlatır."
 aa
 

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--

logo

   E-posta: bilgi(@)sakaryamedyasi.com.tr
Tüm hakları Sakarya Medyası adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr