Herkes biliyor ki, Sakarya Türkiye'nin deprem riski en yüksek şehri.
17 Ağustos 1999 depremini birlikte yaşadığımız illerden en büyük can kaybını biz yaşadık.
Fayların üzerine kurulu bu kentin kaderinde her 30 yılda bir yıkılmak vardı.
Bugüne kadar neredeyse hiç sekmeden şehir belli periyotlarda bu depremi yaşamış.
Ama bu topraklarda yaşayanlar nedense olası depremlere hazırlığı hep göz ardı etmiş.
Bakın geçtiğimiz hafta deprem haftasıydı.
Ülkenin bir çok yerinde depreme hazırlık adına bilimsel toplantılar, sempozyumlar, çalıştaylar yapıldı.
Sakarya'da kayda değer bir toplantı yoktu.
Bir tek Kent Meydanı'nda birkaç arama kurtarma birliğinin araçları tanıtıldı.
Defalarca yazdım.
İnatla da yazmaya devam edeceğim.
Bu şehir bir deprem şehridir.
Bu, şehrin bir gerçeğidir.
Bu şehrin yapı stokunun yarıya yakını deprem riski taşımaktadır.
Bu şehri depreme hazırlamak hepimizin görevidir.
Bu şehri yönetenlerin sorumluluğu, herkesten fazladır.
Başımızı kuma gömüp, bu gerçekleri görmezden gelemeyiz.
Kentsel Dönüşüm Yasası şehri depreme hazırlama adına bir şanstır.
Bu şansı iyi değerlendirmeli, şehirde kentsel dönüşüm projeleri hazırlanmalıdır.
Bugün Adapazarı Belediye Meclisi toplanıyor.
Haftaya da Büyükşehir Belediye Meclisi toplanacak.
Şehrin olası bir depremde yerle bir olmaması için belediye meclis üyeleri artık kentsel dönüşümü bu kentin gündemine sokmalıdır.
Eğer şehrin dönüşümünü konuşmazsak şehir yerinde saymaya devam eder.
Gerçekleri görmemek için başımızı nereye gömersek gömelim, nereye saklanırsak saklanalım deprem gerçeği bir gün gelecek ve bu şehri yıkacak.
Benim derdim deprem gelmeden şehirdeki deprem riskleri binaların yerine sağlam binalar yapılması.
Bunu niye istiyorum?
Korkuyorum?
Hem de çok?
Arkadaş ben depremden korkuyorum?
17 Ağustos gecesini, sonrasını unutamıyorum?
O acıları bir daha yaşamak istemiyorum?
Ve sorumlu bir vatandaş olarak uyarmak istiyorum.
Herkese çağrıda bulunmak istiyorum.
Bu yazımı okuyan ve vicdanı olan herkesi harekete geçmeye davet ediyorum.
Arkadaşlar, bir kez daha yalvarıyorum.
Bu şehir bir deprem şehridir.
Bu şehri olası bir depreme hazırlık hepimizin görevidir.
Burada olası bir depremde kaybedilecek her candan, hepimiz sorumluyuz.
Kendinizde bunun vicdani sorumluluğunu taşıyorsanız harekete geçin?
İlk olarak yapmamız gereken şudur:
Üzerimizdeki ölü toprağını atıp, silkinmek.
Emin olun istersek, başarabiliriz?
Gelin, bunu başaralım.
Çocuklarımız için, torunlarımız için bunu yapalım?