BUNLARI YAZDIĞIM İÇİN SIĞINMACI DÜŞMANI OLDUĞUM SANILMASIN...
Sakarya, Suriye ve Iraklı sığınmacıların yoğun olarak tercih ettiği bir şehir.
Suriyeliler ve Iraklılar kadar olmasa da çok sayıda İranlı, Afganlı Sakarya'da yaşamını sürdürüyor.
Afganlı sığınmacılar genelde, ağır işlerde çok ucuza çalıştırılıyor ve ortalıkta görünmüyorlar.
İranlılar, biraz daha ekonomik anlamda daha güçlüler ve burada resmi mülteci olarak bulunuyorlar. Bazıları kendi işlerini kurmuşlar, bazıları çalışmadan ABD, Kanada veya AB vizesi bekliyorlar.
Iraklılar ve Suriyeliler ülkelerinde çatışma ortamı yerine Türkiye'ye gelmişler.
Sakarya'da çok yoğun bir şekilde bulunuyorlar.
Resmi sayıları 35 bin civarında.
Ancak 100 bini aştıkları düşünülüyor.
Ve gün geçtikçe şehirdeki görünürlükleri daha da artıyor.
Birbiri ardına dükkan açıyorlar.
Hiçbirinde ruhsat yok, çalışma izni yok.
Gençleri sokak başlarında, meydanlarda guruplar halinde bulunup, dikkat çekiyorlar.
Boş kalınca da çoğu kez birbirlerine giriyor, kavga ediyorlar.
Organize işlere de girmeye de başladılar.
Kısaca söylemek gerekirse şehrin huzurunu bozuyorlar.
Bunları yazdığım için sığınmacı düşmanı olduğum sanılmasın.
Ben sadece bir durum tespiti yapıyorum.
Kaldı ki bu durumu tespit eden başkaları da var.
Emniyet Müdürlüğü yerinde bir kararla sığınmacıların suça kayanlarını tespit etmek için özel bir ekip kurdu.
Bu çalışmalar neticesinde suça karıştığı belirlenen 650 sığınmacı sınır dışı edildi.
Sakarya'da Emniyet'in yaptığı bu çalışmaya belediyelerin de destek olması gerekir.
Önüne gelen sığınmacı, istediği yer de hiçbir kaydı olmadan işyeri açmamalı.
Böylesi bir rahatlık devam ederse emin olun, Sakarya'daki sığınmacı sayısını kısa sürede iki katına çıkar.
Şimdi deprem hasarlı binalarını sığınmacılara yüksek fiyata kiraya veren Sakaryalı yarın bunun sıkıntısını çeker?
Sezai Matur/Yenihaber Gazetesi