Yeşilay 3. Zümrüdüanka Ödül Gecesi'nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 5 günlük Batı Afrika ziyaretine değinerek, 'Biz ülkemiz için, milletimiz için çabalarken, muhalefet başta olmak üzere Türkiye'deki belli çevreler tüm enerjilerini bizi engellemek için harcıyor.
Hayatlarını parti genel merkezleri, Meclis ve evleri arasında geçirenler, bizim kıta kıta dolaşıp yatırımcılarımızın, iş adamlarımızın önünü açmamızı idrak edemiyorlar' dedi.
Yeşilay Haftası münasebetiyle Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda düzenlenen programda Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı.
Yeşilay'ın 3. Zümrüdüanka Ödülleri'ne layık görülen sporcuları, sanatçıları, medya mensuplarını, akademisyenleri, siyasetçileri, kurum ve firmaları tebrik ederek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeşilay'ın görev alanına giren konuların, sadece Türkiye'nin değil, tüm dünyanın, tüm insanlığın mücadele ettiği sorunlar olduğuna dikkat çekti ve 'Bu konuda uluslararası dayanışma ve iş birliği olmazsa başarı da sağlanamaz. Bu sebeple, ödüllerin bu yıl, ülke sınırlarımızı aşarak, uluslararası bir boyut kazanmasını son derece anlamlı ve değerli buluyorum' diye konuştu.
Geçen yıl Zümrüdüanka ödülü almış biri olarak Yeşilay ödüllerinin, bir şahıs veya kurumun alabileceği en müstesna, en anlamlı ödüllerden olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Bu ödüller, hem özveri ve hassasiyetin, hem de ağır bir sorumluluğun sembolüdür. Ödülü almak kadar, alınan ödülün yükünü taşıyabilmek, ödülün üzerimize yüklediği mananın bilincinde olmak da önemlidir. Tüm ödül sahiplerinin bu anlayışla çabalarını sürdüreceklerine inanıyorum' diye konuştu.
'YEŞİLAY BİR MARKA KURULUŞA DÖNÜŞTÜ'
1920'de din adamları, doktorlar ve eğitimcilerden oluşan bir grup aydın tarafından 'Hilal-i Ahdar' adıyla kurulan Yeşilay'ın; bugün 120 şubesi, 50 bin üyesi ve 30 farklı ülkedeki kuruluşlarına öncülük eden bir marka kuruluşa dönüştüğüne işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Yeşilay, asırlık geçmişinden gelen birikimiyle, alkol bağımlılığı yanında tütün, uyuşturucu madde, teknoloji, kumar gibi bağımlılıklarla da mücadele ediyor. Bugüne kadar daha çok ?savunmaya' yönelik çalışmalar yapan Yeşilay'ın, değişen ihtiyaçlara göre, artık bağımlılık tedavisinin psikolojik ve sosyal destek tarafında da yer almaya başladığını görüyorum' dedi.
Hem Başbakanlığı hem Cumhurbaşkanlığı dönemlerinde Yeşilay'ın toplumu bilinçlendirme, farkındalık oluşturma ve bağımlılığı önleme mücadelesine daima güçlü destek verdiğini ve vermeye de devam edeceğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: 'Türkiye'nin son 14 yılı, her alanda ihmallerin ortadan kaldırıldığı, yıllarca ikinci plana itilen, halının altına süpürülen konuların tekrar gündeme alındığı bir dönem olmuştur. Yeşilay mensupları ve gönüllüleri olarak sizler, bu sürecin en yakın şahidisiniz. Daha önce imkânsızlıklarla boğuşan bir Yeşilay vardı; bugün Avrupalı kuruluşların mükemmeliyet belgesi verdiği bir Yeşilay var, ondan dolayı kutluyorum tebrik ediyorum. Mücadelesinde yalnız bırakılmış bir Yeşilay'dan, çalışmaları en üst düzeyde himaye edilen, desteklenen bir Yeşilay'a kavuştuk. Biraz destekle, biraz cesaret ve teşvikle kurumlarımızın neler başarabileceklerini, Yeşilay'a bakınca görebiliyoruz. Burada asıl mesele, bakış açısının, zihniyetin önceki dönemlere göre değişmesidir.'
'TÜRKİYE'DEKİ BELLİ ÇEVRELER TÜM ENERJİLERİNİ BİZİ ENGELLEMEK İÇİN HARCIYOR'
Konuşmasında dün tamamladığı 5 günlük Batı Afrika ülkelerine yaptığı resmî ziyaretlerine değinen ve ziyaretlerinde elde ettiği izlenimlerini paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ziyaretinin birçok açıdan tarihî boyutu olduğunu ve bu ziyaretlerde bazı ilklerin yaşandığını ifade etti. 'Tarihimize baktığımızda, esasında bu ziyaretlerin ne kadar gecikmiş, geç kalmış olduğunu çok daha iyi anlıyorum' diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Osmanlı'nın; 1575 yılında Nijerya'daki sultanlık ile savunma anlaşması imzalayıp bölgeye askeri teçhizat ve malzeme gönderdiğini, 1862 yılında Ebubekir Efendi'yi kıtanın en ucuna, Cape Town'a Müslümanlar arasındaki sorunları çözmesi için elçi tayin ettiğini hatırlattı.
Afrika ülkelerini yaptığı ziyaretlerde; TİKA'nın yardım ve kalkınma projelerine, Türkiye'den çeşitli vakıfların yaptırdıkları camilerle, Türkiye burslarıyla okumuş Türkçe konuşan öğrencilerle ve elinde çantası, koltuğunda projesiyle ülke ülke dolaşan iş adamlarıyla karşılaştıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Biz ülkemiz için, milletimiz için bunları yaparken, bu tarihî adımları atarken, muhalefet başta olmak üzere Türkiye'deki belli çevreler tüm enerjilerini bizi engellemek için harcıyor. Hayatlarını parti genel merkezleri, Meclis ve evleri arasında geçirenler, bizim kıta kıta dolaşıp yatırımcılarımızın, iş adamlarımızın önünü açmamızı idrak edemiyorlar. Gazetelerdeki köşelerini, ekranlardaki söz haklarını, daha da ötesi zihinlerini yabancı başkentlerin, Türkiye düşmanı lobilerin emrine verenler, Ankara'nın bağımsız ve öz güven sahibi dış politika iddiasından çok ciddi rahatsız oluyorlar' şeklinde konuştu.
'TÜRKİYE TÜM BAŞARILARINI BİR AVUÇ KİFAYETSİZE RAĞMEN GERÇEKLEŞTİRMİŞTİR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan devamında şunları kaydetti: 'Zira bunlar için Afrika, köklü ilişkilerimizin olduğu, fırsatları bünyesinde barındıran bir yer değil; sadece açlık, sefalet, iç savaşlarla dolu, kriz ve kaos bölgesidir. Onlar Türkiye'nin güneyine bakınca bataklık, doğusuna bakınca sorunlar yumağı görüyorlar. Yine bunlar, ?Türkiye'nin ekseni kayıyor, Türkiye yönünü doğuya çeviriyor' diye feveran etmeyi dış politika yorumculuğu zanneder. Ama şundan emin olunuz; Türkiye hangi hayırlı işe imza atmışsa, hangi açılımı gerçekleştirmişse bunlara rağmen yapmıştır. Türkiye dış politikadaki, demokratikleşmedeki, ekonomideki, siyasetteki, terörle mücadeledeki ve diğer alanlardaki tüm başarılarını bu bir avuç kifayetsize rağmen gerçekleştirmiştir. Bunların amacı yol açmak değil, tıkamak, engellemek, sabote etmek, yola mayın döşemektir.'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı çevrelerin, Türkiye'nin zararlı alışkanlıklar ve bağımlılıkla mücadelede nasıl olumsuz bir rol üstlendiğinin çok iyi bilindiğine dikkat çekti ve iki yıl önce yapılan alkol ile ilgili düzenlemenin bazı gazete ve ekran yorumcuları ile siyasetçiler tarafından günlerce eleştirildiğini hatırlattı. ?Alkol yasaklanıyor, özel hayatımız kısıtlanıyor, yaşam tarzımıza müdahale ediliyor' söylemleri ile düzenlemenin aleyhinde yayınlar yapıldığına ve ana muhalefet partisinin, düzenlemenin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Kardeşlerim, bunlar insanımızı sevmiyor, bunlar insanımızın rahatsızlığında, hastalığında, bütünüyle vücudundaki olumsuz gelişmelerde kendilerine hayat arıyorlar. Biz ise diyoruz ki, hayır, biz insanımızı seviyoruz, sağlıklı bir nesil için ne gerekirse biz onu yapmaya çalışıyoruz. Bakınız, Dünya Sağlık Örgütü'nün 2014 yılı raporuna göre, alkole bağlı hastalıklardan dolayı her yıl 3,5 milyon insan hayatını kaybediyor. Alkol tüketimi kansere yol açan ilk 10 neden arasında yer alıyor. Bunu ben söylemiyorum, işin erbabı söylüyor. Aynı şekilde cinayetlerin, cinsel saldırıların, trafik kazalarının ve kadına şiddet olaylarının en önemli müsebbibi alkoldür. Hal böyleyken, niçin bir siyasetçi 18 yaşından küçüklere alkol satışının kısıtlanmasından rahatsızlık duyuyor? Amerika'ya bak, Batıya bak, oralarda böyle bir şey yok, satamazsın onlara alkolü, hatta hatta sigarayı. Milletin faydasını gözeten bir milletvekili, neden alkollü araç kullananlara verilecek idari cezanın arttırılmasından rahatsız olur? Allah aşkına, evlatlarımızı alkol ve zararlı alışkanlıklardan korumanın özgürlükle, yaşam tarzına müdahale ile ne ilgisi olabilir?'
'ÇAĞDAŞLAŞMAYI ALKOL KULLANMAKLA ÖZDEŞ HALE GETİRENLER VAR'
Benzer bir durumun, sosyal medya ve yeni iletişim araçlarıyla ilgili eleştirilerinde de ortaya çıktığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Maalesef birileri ısrarla bu ülkede özgürlüğü milletin kültürüne, tarihine, medeniyet ve inanç değerlerine düşmanlığın bir kılıfı, bir bahanesi gibi kullanmaya çalışıyor. Çağdaşlaşmayı alkol kullanmakla, zararlı alışkanlıkları teşvik etmekle, tek tip bir hayat tarzına sahip olmakla özdeş hale getirenler var' eleştirisinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu tavrın yeni ve Türkiye ile sınırlı olmadığının altını çizdi ve Yeşilay'ın; İstanbul'un işgali sırasında işgal güçlerinin gençleri alkol kullanmaya teşvik ettiğini gören bir avuç kahramanın bağımlılıkla savaşmak için kurduğunu hatırlattı ve sözlerine şöyle devam etti: 'Tek parti döneminin jakobenleri batılılaşma ve modernleşme adına alkol kullanımını teşvik etmişlerdir. Bu ülke afişler asılarak tüm toplumun alkolün ne kadar faydalı olduğunu ikna edilmeye çalışıldığını günlerce, haftalarca görmüştür. Aileler ?sağlığa faydalı' denilerek ilkokul çağından itibaren çocuklarına birayı sevdirmeye çalışmıştır. Bunlar bu ülkede yaşandı, hatta zorladılar. Tarih kitaplarını karıştırdığınızda maalesef Atatürk Orman Çiftliği'nde ellerine bira şişeleri tutuşturulmuş çocuk fotoğrafları görürsünüz; bunlar vakıa. Bu dönemde alkol, toplumu zorla dönüştürmenin, kimliksiz hale getirmenin, değerlerinden koparmanın bir aracı olarak kullanılmıştır. Günümüzde de aynı zihniyete mensup belediye başkanları, sözüm ona üniversite profesörleri kültürel etkinlik olarak alkolü teşvik edici etkinlikler düzenlemeyi maharet sanıyordu biliyorsunuz.'
'AFRİKA'YA BAKMADAN BATI UYGARLIĞI ANLAŞILAMAZ'
Aynı politikanın ve yöntemlerin, Afrika ülkelerinde sömürgeciler tarafından da kullanıldığını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Sömürgeciler, özellikle plantasyon sahipleri zorla yurtlarından kopardıkları, köle gibi çalıştırdıkları Afrikalı işçilere çoğu zaman ücret yerine alkol vermişlerdir. Çok manidardır, işçilerin içinde bulundukları şartlara, kendilerine reva görülen işkenceye karşı dirençleri, kişilikleri, karakterleri alkol bağımlılığıyla kırılmak istenmiştir. Bugün ziyaret ettiğimiz ülkelerdeki bazı kronik sorunların temelinde sömürgecilerin bıraktığı bu acı ve kanlı mirasın etkilerini görüyorsunuz' dedi.
Batı Afrika ziyareti öncesinde Güney Amerika'daki 3 ülkeye yaptığı ziyareti hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: 'Afrika'ya bakmadan, Güney Amerika'yı incelemeden batı uygarlığı gerçekten anlaşılamaz. Batı başkentlerinin şık kaldırımlarına hayran kalanlar, o kaldırım taşlarının altındaki milyonlarca Afrikalının ve Güney Amerikalının teri, kanı, canı, emeği olduğunu bilmek zorundadır. Parçalanmış aileler, yerlerinden sürülmüş kabileler, dokusu tahrip edilmiş çevre ve sömürülen kaynaklar beyaz adamın bu bölgelerdeki utanç vesikalarıdır. Ama biz hamdolsun bu ülkelere giderken tertemiz bir sicille gidiyoruz. Dünyanın her yerinde her topluma tarihimizin ve kültürümüzün bize işaret ettiği şekilde karşılıklı saygı ve dayanışma temelinde herkesin kazandığı ilişkilerin kurulabileceğini gösteriyoruz. Biz siyaha sarılırken hiç içimizden ?Acaba ne derler?' demiyoruz, sadece Allah için seviyoruz; farkımız bu. İnşallah bu ilkeli tutumumuzu sonuna kadar sürdürmekte kararlıyız.'
'ÜLKE VE MİLLET OLARAK REHAVETE KAPILMAMALIYIZ'
Artık ülke ve millet olarak yeni bir dönemin, yeni Türkiye'nin inşası sürecinde olunduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Sırf kendi kör ideolojileri için nesilleri dahi feda etmekten çekinmeyen bu karanlık zihniyet, zaman zaman hortlasa da hamdolsun eski etkinliğini büyük oranda yitirdi' dedi. Ancak müteyakkız olmak ve rehavete kapılmamak gerektiği uyarısında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Evlatlarımızın geleceklerinin karartılmasına, alkol, uyuşturucu ve sigara gibi kötü alışkanlıkların esiri haline getirilmelerine asla fırsat vermemeliyiz' ifadelerini kullandı.
Alkol, tütün, uyuşturucu madde, teknoloji ile diğer bağımlılık ve zararlı alışkanlıklara ilişkin mücadelede sadece kanun ve yasakların yeterli olamayacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin her bir ferdinin bu mücadele içinde bir ve beraber olması gerektiğini kaydetti. 'Çocuklarının fiziki ihtiyaçları yanında manevi ihtiyaçlarıyla da alakadar olmayan anne-babalar, siperde bekleyen, fırsat kollayan kötü alışkanlıklarının ve terör örgütlerinin onlarla çok yakından ilgilendiklerini bilmelidirler' uyarısında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ekledi: 'O dağlara götürülenlerin uyuşturucu verilerek götürüldüğünü bilmenizi isterim. Bu konularda anneler-babalar, komşular, akrabalar, mahalle ve tüm toplum tam bir seferberlik ruhuyla hareket etmelidir.'
Yeşilay, Diyanet İşleri Başkanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, üniversiteler, Emniyet Teşkilatı ve sivil toplum kuruluşlarının bu amaçla yürüttükleri ortak faaliyetleri önemsediğini, bu çalışma ve çabaları destekleyeceğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını, 96 yıldır ülkeye ve millete hizmet eden Yeşilay mensuplarına teşekkür ederek ve bu yılki Zümrüdüanka ödüllerine layık görülenleri tekrar tebrik ederek tamamladı.
Yeşilay Haftası (1-7 Mart)
İyi ki Yeşilay var!
Alkolle mücadele amacıyla 5 Mart 1920 yılında Hilal-i Ahdar adıyla kurulan; ilerleyen zamanlarda bu mücadele alanına sigara, uyuşturucu madde, teknoloji ve kumar bağımlılığını ekleyen Yeşilay, asırlık geçmişinden güç alarak toplum sağlığı için sorumluluklarının bilinciyle faaliyetlerini sürdürmektedir.
Yeşilay, her yıl 1-7 Mart tarihleri arasında kutlanan Yeşilay Haftası'nı da vesile kılarak halkımızın bağımlılık konusunda bilinç ve farkındalık düzeylerini daha da artırmayı hedeflemektedir. Bu yıl 'İyi ki Yeşilay var!' konseptiyle kutlanan hafta, bağımlılıkla ve bağımlılığı teşvik eden güç ve odaklarla mücadele etmek konusunda tüm otoriteleri ve toplumu harekete geçirmeyi amaçlamaktadır.
Alkolle mücadele amacıyla 5 Mart 1920 yılında Hilal-i Ahdar adıyla kurulan; ilerleyen zamanlarda bu mücadele alanına sigara, uyuşturucu madde, teknoloji ve kumar bağımlılığını ekleyen Yeşilay, asırlık geçmişinden güç alarak toplum sağlığı için sorumluluklarının bilinciyle faaliyetlerini sürdürmektedir.
Yeşilay, bugüne kadar toplumumuzla ve gençliğimizle buluşmayı ve kucaklaşmayı, onları her türlü zararlı alışkanlıktan ve bağımlılıktan korumayı ve kurtarmayı hedefleyen birçok faaliyete imza atmış, bu yolda insanlığa fayda sunmayı kendine ilke edinmiştir.
Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı (TBM) kapsamında, 28 bin Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık öğretmenini, hedef kitlenin yaşına uygun ve bilimsel temelli içeriklerle hazırlanmış TBM eğitim programında yetiştirmiş, öğretmenler vasıtasıyla da 20 milyon öğrenciye önleyici eğitim içeriklerini ulaştırmaya başlamıştır. Yeşilay bu dönemde alkol ve uyuşturucu madde bağımlılarına, bağımlılık riski taşıyanlara ve yakınlarına yönelik bir danışma ve rehabilitasyon merkezi olan Yeşilay Danışmanlık Merkezi'ni (YEDAM) ve Danışma Hattı'nı (444 79 75) hizmete sokmuştur. Son yıllarda tüm Türkiye'de şubeleriyle, üniversitelerde Genç Yeşilay Kulüpleriyle, gönüllüleriyle teşkilatlanma yapısını güçlendiren Yeşilay, birçok ülkede yeni ülke Yeşilay'larının kuruluşuna öncülük etmiş, Birleşmiş Milletler (BM) başta olmak üzere birçok uluslararası örgüt ve kuruluşta temsilcilik ve yönetim görevlerini üstlenmiş, uluslararası projelere imza atmıştır.
Her yıl 1-7 Mart tarihleri arasında kutladığımız Yeşilay Haftasını da vesile kılarak halkımızın bağımlılık konusunda bilinç ve farkındalık düzeylerini arttırmak için ülke çapında faaliyetler gerçekleştiriyoruz. Bu yıl da 'İyi ki Yeşilay var!' konseptiyle kutlayacağımız haftasında, bağımlılıkla ve zararlı alışkanlıklarla mücadele için tüm otoriteleri ve toplumu harekete geçirmeyi amaçlıyoruz.
Bu yıl Yeşilay'ın 96. Kuruluş yıldönümünü kutlayacağımız 1-7 Mart Yeşilay Haftası münasebetiyle zararlı alışkanlıklara ve bunların yayılmasına engel olmak için gelin hep birlikte el ele vererek, bağımlılıklarla mücadeleyi birlikte omuzlayalım. İyi ki Yeşilay var!
Prof. Dr. Mücahit Öztürk
Yeşilay Genel Başkanı
1920 yılından bu yana bağımlılıklar ve zararlı alışkanlıklarla mücadele eden Yeşilay,'bağımlılıklardan uzak, sağlıklı yaşamı'misyon edinen, söz ve eylemleriyle bu mücadeleye destek veren kişi, kurum ve kuruluşlarıZümrüdüanka Ödülüile ödüllendirmektedir. İlki 2014 yılında yapılan Zümrüdüanka Ödülleri bu yıl itibariyle Cumhurbaşkanlığı himayesinde gerçekleşiyor. Kültür sanat dünyasından spora, akademiden siyasete, medyadan sosyal sorumluluk projeleri alanına kadar toplam 8 dalda seçilen kişi ve kurumlara 'En Yeşilaycı' unvanıyla bu özel gecede ödülleri takdim edilmektedir.
Yeşilay'ın En Yeşilaycıları ödüllendirdiği 'Yeşilay En'leri Zümrüdüanka Ödülleri' Cumhurbaşkanlığı himayesine alındı.
Yeşilay tarafından bağımlılıklardan uzak, sağlıklı yaşamı misyon edinen, söz ve eylemleriyle bu mücadeleye destek veren kişi, kurum ve kuruluşların ödüllendirildiği Zümrüdünanka Ödülleri Cumhurbaşkanlığı himayesine alındı. Yetki Belgesinin verilmesiyle birlikte Cumhurbaşkanlığı sitesinde de Zümrüdüanka Ödüllerine yer verildi.
Her yıl 1-7 Mart tarihleri arasında kutlanan Yeşilay Haftasında düzenlenen Zümrüdüanka Ödül Töreninde akademi, iş, spor, sanat, siyaset alanında En Yeşilaycılar seçiliyor. Yaşantısı ile örnek teşkil eden, gençleri olumlu yönde etkileme gücüne sahip ve hayatının her aşamasında bağımlılıklarla mücadele eden kişileri ve bu mücadeleyi destekleyen kurum ve kuruluşları ön plana çıkaran Zümrüdüanka Ödüllerinin ilki 2014 yılında yapılmış ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a da 'Mücadelede Onur Ödülü' takdim edilmiştir.
Yeşilay tarafından 'bağımlılıklardan uzak, sağlıklı yaşamı' misyon edinen, söz ve eylemleriyle bu mücadeleye destek veren kişi, kurum ve kuruluşlara verilen 'Zümrüdüanka Ödülleri' Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda düzenlenen muhteşem bir törenle sahiplerini buldu.
Yeşilay Haftası etkinlikleri kapsamında bu yıl ikincisi gerçekleştirilen törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra eşi Emine Erdoğan, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı, Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu, İstanbul Valisi Vasip Şahin ve çok sayıda davetli katıldı. Törende; kültür sanat dünyasından spora, akademiden siyasete, medyadan sosyal sorumluluk projeleri alanına kadar toplam 7 dalda 22 kişi ve kuruma 'En Yeşilaycı' unvanıyla ödülleri takdim edildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı konuşmada, Zümrüdüanka Ödülleri'ne layık görülen sporcu, sanatçı, medya mensupları, akademisyen, siyasetçi ve kurum temsilcilerini tebrik etti. Sigara başta olmak üzere tüm zararlı alışkanlıklarla ve bağımlılıkla mücadele konusunda çok özel bir hassasiyete sahibi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, zararlı alışkanlıklarla ve bağımlılıkla mücadelenin tüm dünyanın gündeminde olan bir konu olduğuna dikkati çekti. Kendisine takdim edilen En Yeşilaycı ödülünün aldığı diğer ödüllerden daha anlamlı olduğunu ifade eden Erdoğan, değerlerine bağlı, bağımlılıktan uzak, sağlıklı, tarihini, kültürünü bilen nesiller için çalışan Yeşilay'a her zaman destek olacağını dile getirdi.
Karaman: 'Büyük adımlar attık'
Yeşilay Başkanı Prof. Dr. M. İhsan Karaman ise göreve geldikleri tarihten bu yana çok önemli ve büyük adımlar attıklarını söyledi. Kötülüğün ve bağımlılığın engellenmesi için bağımlılığı teşvik edici güç ve odaklarla bilimsel metotlarla mücadele etmeye gayret gösterdiklerini belirten Karaman, 'Gerek toplumsal beklentiler gerek Yeşilay markasına yalnızca önleyici faaliyetlerde değil; rehabilitasyon sürecinde olma gereğini de misyonumuza ekledik' dedi.
Karaman, 2015 yılı hedeflerini ise; 120 Şubesi, 30 ülke Yeşilay'ı, 500 formatörü, 28.000 eğiticisi, yaklaşık 150 çalışanı, 100.000 gönüllüsü olan ve 20 milyon öğrenciye eğitim ulaştıran, 75 milyon vatandaşta bağımlılık bilinci oluşturan, dünya markası güçlü bir Yeşilay olarak açıkladı. Yeşilay En'leri Zümrüdüanka Ödül töreninde topluma örnek olan kişi ve kurumları En Yeşilaycı unvanıyla ödüllendirdiklerini söyleyen Karaman konuşmasına şu şekilde devam etti: '95 yıldır bağımlılıklarla mücadele eden Yeşilayımızın, bu yıl ikincisini düzenlediği Zümrüdüanka Ödül törenindeki asıl amacı hassasiyet sahibi olan kültür, sanat, spor, akademisyen, siyasetçileri daha da ön plana çıkarmak, medyada asıl bu isimlerin gençlere rol model olacağını duyurmaktır.'
Törende Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bosna-Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi Başkanı Bakir İzetbegoviç, Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı ve Türkiye İzcilik Federasyonu'na 'En Yeşilaycı Özel Ödülü' verildi.
Ödüller sahiplerini buldu
Ödüller kapsamında 'En Yeşilaycı Sanatçı Ödülü' Mustafa Ceceli ve Açelya Akkoyun'a, 'En Yeşilaycı Sporcu Ödülü' Çağan Atakan Arslan ve Tolga Murat Balıkçı'ya, 'En Yeşilaycı Spor Kulübü Ödülü' Gümüşhane Torul Gençlik Voleybol Kulübü'ne, 'En Yeşilaycı Siyaset Adamı Ödülü' Bülent Akarcalı, Murtaza Yetiş ve Ahmet Feyzi İnceöz'e verildi.
Tolga Murat Balıkçı, ödülünü aldıktan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 'Gidene Üzülmeyin, Var Olanı Güçlendirin' isimli kitabını hediye etti. 'En Yeşilaycı Akademisyen Ödülü'nün Prof. Dr. Hakan Coşkunol ve Doç. Dr. Toker Ergüder'e verildiği törende, 'En Yeşilaycı Sosyal Sorumluluk Ödülü'nü TRT, Kadın Sağlıkçılar Eğitim ve Dayanışma Vakfı (KASAV) ve Darüşşafaka Doğuş Basketbol'un Oyunda Kal projesi, 'En Yeşilaycı Medya Ödülü'nü Hakan Hatipoğlu, Kalust Şalcıoğlu ve Ayşe Şule Bilgiç aldı. 'En Yeşilaycı Üniversite' ödülünü ise Hacettepe Üniversitesi adına Rektör Prof. Dr. Murat Tuncer aldı.
TRT adına ödülü TRT Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Eren alırken törene katılamadığı için görüntülü mesaj yollayan Hakan Hatipoğlu'nun yerine ödülü, eşi Gizem Hatipoğlu'na verildi. Törende Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ayrıca 1972 yılında Yeşilay Gençlik Teşkilatı'nın düzenlemiş olduğu İstanbul Liselerarası münazara yarışmasında İstanbul İmam Hatip Okulu'nu turnuva birincisi yaptığı ve kupa aldığını gösteren tablo takdim edildi.
Yeşilay'a 3 Yıldızlı Yetkinlik Belgesi verildi
Bu özel gecede Yeşilay'a da bir ödül takdim edildi. Yeşilay, Mükemmeliyet Merkezi yolculuğunda Avrupa Kalite Yönetimi Vakfı'nın EFQM modelini kurumunda gerçekleştirerek '3 Yıldızlı EFQM Mükemmellikte Yetkinlik Belgesi' ile onurlandırıldı. Kalite Derneği (KalDer) Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Doğan'ın, Genel Başkan Prof. Dr. M. İhsan Karaman'a takdim ettiği belge; mükemmel kuruluşlardan beklenen yönetim yaklaşımları ve iş yapma yöntemleri konusunda iyi uygulama örneklerinin olduğu ve örneklerin arttırılması hususunda kararlı olduğunu göstermektedir.
05.03.2016
Yeşilay tarafından 'bağımlılıklardan uzak, sağlıklı yaşamı' misyon edinen, söz ve eylemleriyle bu mücadeleye destek veren kişi, kurum ve kuruluşlara verilen 'Zümrüdüanka Ödülleri' Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda düzenlenen muhteşem bir törenle sahiplerini buldu.
Bir asra yakın zamandır bağımlılıklarla mücadele eden Yeşilay, kamuoyunda farkındalık oluşturmak amacıyla 'İyi ki Yeşilay var!' konseptiyle 1-7 Mart tarihleri arasında düzenlediği etkinliklerle Yeşilay Haftası'nı kutluyor. Yeşilay Haftası etkinlikleri kapsamında 'bağımlılıklardan uzak, sağlıklı yaşamı' misyon edinen, söz ve eylemleriyle bu mücadeleye destek veren kişi, kurum ve kuruluşlara verilen 'Zümrüdüanka Ödülleri' Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda düzenlenen muhteşem bir törenle sahiplerini buldu. Bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilen törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra eşi Emine Erdoğan, Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı, Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Kadir Topbaş ve çok sayıda davetli katıldı. Törende; kültür sanat dünyasından spora, akademiden siyasete, medyadan sosyal sorumluluk projeleri alanına kadar toplam 9 kişi ve kuruma 'En Yeşilaycı' unvanıyla ödülleri takdim edildi.
ZÜMRÜDÜANKA ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU
En Yeşilaycılar ödüllendirildi
Yeşilay tarafından 'bağımlılıklardan uzak, sağlıklı yaşamı' misyon edinen, söz ve eylemleriyle bu mücadeleye destek veren kişi, kurum ve kuruluşlara verilen 'Zümrüdüanka Ödülleri' Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda düzenlenen muhteşem bir törenle sahiplerini buldu.
Bir asra yakın zamandır bağımlılıklarla mücadele eden Yeşilay, kamuoyunda farkındalık oluşturmak amacıyla 'İyi ki Yeşilay var!' konseptiyle 1-7 Mart tarihleri arasında düzenlediği etkinliklerle Yeşilay Haftası'nı kutluyor. Yeşilay Haftası etkinlikleri kapsamında 'bağımlılıklardan uzak, sağlıklı yaşamı' misyon edinen, söz ve eylemleriyle bu mücadeleye destek veren kişi, kurum ve kuruluşlara verilen 'Zümrüdüanka Ödülleri' Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda düzenlenen muhteşem bir törenle sahiplerini buldu. Bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilen törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra eşi Emine Erdoğan, Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı, Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Kadir Topbaş ve çok sayıda davetli katıldı. Törende; kültür sanat dünyasından spora, akademiden siyasete, medyadan sosyal sorumluluk projeleri alanına kadar toplam 9 kişi ve kuruma 'En Yeşilaycı' unvanıyla ödülleri takdim edildi.
Erdoğan: 'Bugün Avrupalı kuruluşların mükemmeliyet belgesi verdiği bir Yeşilay var'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan törende yaptığı konuşmada, gerek Başbakanlığı döneminde gerekse Cumhurbaşkanı olarak Yeşilay'ın toplumu bilinçlendirme, farkındalık oluşturma ve bağımlılığı önleme mücadelesine daima güçlü destek verdiğini, bundan sonra da vermeye devam edeceğini söyledi. Haftanın ülke, millet ve tüm insanlık için hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl üçüncüsü verilen Zümrüdüanka Ödülleri'ne layık görülen sporcuları, sanatçıları, medya mensuplarını, akademisyenleri, siyasetçileri, kurum ve firmaları tebrik etti. Yeşilay'ın görev alanına giren konuların sadece Türkiye'nin değil, tüm dünyanın, insanlığın mücadele ettiği sorunlar olduğunu vurgulayan Erdoğan, bu konuda uluslararası dayanışma ve işbirliği olmazsa başarının da sağlanamayacağını dile getirdi.
Erdoğan, Yeşilay'ın ülke sınırlarını aşarak uluslararası bir boyut kazanmasını son derece değerli bulduğunu vurgulayarak, geçen yıl ödül verilen birisi olarak Yeşilay ödüllerinin bir şahıs veya kurumun alabileceği en müstesna ve anlamlı ödüllerden olduğunu tüm samimiyetiyle ifade etmek istediğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeşilay'ın asırlık geçmişinden gelen birikimiyle alkol bağımlılığı yanında tütün, uyuşturucu madde, teknoloji ve kumar gibi bağımlılıklarla da mücadele ettiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
'İnsan onurunu ve saygınlığını temel alan bilimsel metotları kullanarak yürütülen bu mücadeleyi şahsen yakından takip ediyorum. Bugüne kadar daha çok savunmaya yönelik çalışmalar yapan Yeşilay'ın değişen ihtiyaçlara göre artık bağımlılık tedavisinin psikolojik ve sosyal destek tarafından da yer almaya başladığını görüyorum. Gerek Başbakanlığım döneminde, gerekse Cumhurbaşkanı olarak Yeşilay'ımızın toplumu bilinçlendirme, farkındalık oluşturma ve bağımlılığı önleme mücadelesine daima güçlü destek verdim, bundan sonra da vermeye devam edeceğim. Türkiye'nin son 14 yılı her alanda ihmallerin ortadan kaldırıldığı, yıllarca ikinci plana itilen, halının altına süpürülen konuların tekrar gündeme alındığı bir dönem olmuştur. Yeşilay mensupları ve gönüllüleri olarak sizler bu sürecin en yakın şahidisiniz. Daha önce imkânsızlıklarla boğuşan bir Yeşilay vardı, bugün Avrupalı kuruluşların mükemmeliyet belgesi verdiği Yeşilay var.'
Prof. Öztürk: 'İnsana dokunuyoruz'
Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk ise; son yıllarda tarihsel birikimden aldığı güçle ve yeni bir vizyonla Yeşilay'ın artık bir dünya markası olma yönünde ilerlediğini söyledi. Prof. Öztürk konuşmasına şu şekilde devam etti: 'Bağımlılıklarla daha etkin ve güçlü bir şekilde mücadele etmek için ulusal ve uluslararası arenada teşkilatlanmamızı hızlandırdık; Türkiye'de şube sayımızı 23'ten 120'ye çıkardık. 30 ülke Yeşilay'ını kurduk. Nisan ayında Uluslararası Yeşilaylar Federasyonu'nu kuracağız. Önleyici ve koruyucu hizmet olarak Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programımız (TBM) kapsamında 28 bin rehber öğretmenine eğitim verdik ve böylece 20 milyon öğrencimize yaşlarına uygun bağımlılık bilgilendirici eğitimlerini ulaştırmaya devam ediyoruz. Rehabilitasyon ve terapi sürecini de çalışma alanımıza ekledik, Yeşilay Danışmanlık Merkeziyle (YEDAM) bağımlılara ve ailelerine psiko-sosyal destek hizmeti veriyoruz.'
Bu özel gecede, yaşam tarzları ve yaptıkları çalışmalardan ötürü olumlu rol modelleri En Yeşilaycı unvanıyla Zümrüdüanka Ödülünü takdim ettiklerini belirten Prof. Öztürk, 'Türkiye'nin dört bir yanında yüzbinlerce gönüllümüzle, gerçekleştirdiğimiz projelerle bağımlılıklar dokunmadan çocuk ve gençlerimize Yeşilay olarak biz dokunacağız' dedi.
Zümrüdüanka Ödüllerisahiplerini buldu
Ödüller kapsamında; spor dalında milli basketbolcu Semih Erden'e, siyasette Dr. Kadir Topbaş'a, sosyal sorumlulukta e-bebek'e, medyada Ayşenur Asuman Uğur'a, uluslararası dayanışma ödülünde BM Uyuşturucu ve Suç Ofisi'nin Uyuşturucu Önleme ve Sağlık Birimi Başkanı Gilberto Gerra'ya, akademide Prof. Dr. Recep Erol Sezer'e, sanatta Son Çıkış dizisi adına oyuncu Deniz Barut'a, özel ödül dalında Turkuvaz Medya adına Yönetim Kurulu Başkan Vekili Serhat Albayrak'a ve Diyanet İşleri Başkanlığı adına Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez'e En Yeşilaycı ödülleri takdim edildi.
Zümdürüanka Özel Ödülleri
Zümdürüanka Sanat Ödülleri
Zümdürüanka Spor Ödülleri
Zümdürüanka Medya Ödülleri
Zümdürüanka Akademi Ödülleri
Zümdürüanka Siyaset Ödülleri
Zümdürüanka Sosyal Sorumluluk Ödülleri
Türkiye Yeşilay Cemiyeti, 1-7 Mart Yeşilay Haftası'nın kapanış gecesinde göz alıcı bir ödül töreni düzenledi. Yeşilay'ın ?En'leri, Zümrüdüanka 2014 ödül töreninde bağımlılıklarla mücadelede Yeşilay'ın yanında olan kişi, kurum ve kuruluşlar ödüllendirildi. Törene Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu, Eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ, İstanbul Valisi H. Avni Mutlu, İl Emniyet Müdürü Selami Altınok yanında siyaset, sanat ve iş camiasının pek çok önemli ismi katıldı.
94. yılını kutlayan Türkiye'nin en köklü kuruluşu Yeşilay, 1-7 Mart Yeşilay Haftası'nda 7'den 70'e her kesime yönelik etkinlikler düzenledi. Yeşilay, haftanın kapanışını göz alıcı bir ödül töreni ile yaptı. Yeşilay, bu yıl 'bağımlılıklardan uzak, sağlıklı yaşam' misyonunu söylem ve eylemleri ile destekleyen kurum, kuruluş ve kişileri ödüllendirdi.
Törenin açılış konuşmasını Yeşilay Başkanı Prof. Dr. İhsan Karaman gerçekleştirdi. Karaman, Yeşilay'ın 2013'te ulusal ve uluslararası kurumlar ile işbirliği içerisinde bağımlılıklarla mücadele konusunda çalışmalar yaptıklarını aktardı. Projeler arasında Dünya Sağlık Örgütü ile düzenledikleri 'Küresel Alkol Politikaları Sempozyumu' ve Milli Eğitim Bakanlığı ile ortaklaşa çalışma yürüttükleri ve ülke çapında 8 milyon öğrenciye ulaşmayı hedefledikleri 'Türkiye Bağımlılıklarla Mücadele' programı gibi onlarca projeye imza attıklarını ifade etti. Önümüzdeki dönemlerde de Gençlik ve Spor Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlıkları ile çalışmaların kapsamını genişleteceklerini belirten Prof. Karaman özellikle gençlerin bağımlılıklarla mücadelede ön saflarda yer alması gerektiğinin altını çizdi.
Törende konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, 94 yıldır bağımlılıklarla mücadele eden Yeşilay'ı gayretlerinden dolayı tebrik ederek kurumun bu konuda destekçisi olan kurum kuruluş ve kişileri ödüllendirmesini de anlamlı bulduğunu ifade etti. Erdoğan; 'Bağımlılıklar geçmişte yalnızca alkol, sigara ve uyuşturucu iken bugün üzerine bir de teknoloji bağımlılığı eklenmiştir. İşimizde, evimizde her zaman ulaşılabilir olan teknolojinin ihtiyaçtan mı bağımlılıktan mı kullanıldığı ayırt edilememektedir. Bu konuda da Yeşilay'ın çalışmalarını destekliyorum' dedi.
Yeşilay Kolu Bakandan söz almadan sahneden inmedi
'En Yeşilaycı Yeşilay Kolu Başkanı Ödülü'nü Başbakan Erdoğan'ın kızı Esra Albayrak'tan alan Zeytinburnu Ayhan Şahenk İlköğretim Okulu öğrencisi Delal Aykurt ise davetlilerden ayağa kalkmalarını isteyerek, okuduğu 'Yeşilay Andı'nı tekrar etmelerini rica etti.
Sahnede Aykurt'un, Başbakan Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ın okullarına gelmesini istediğini söylemesi üzerine Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, 13 Mart'ta Delal'in okuluna gideceğine söz verdi.
Tüm kupalardan değerli
'En Yeşilaycı Sporcu Ödülü'nü alan milli rallici Burcu Çetinkaya da 14 yaşında sigara ve alkole başladığı söyleyerek, 'Allah'a şükürler olsun 12 sene önce sigaradan, 8 sene önce de alkolden kurtuldum. Bu ödül, kaldırdığım tüm kupalardan daha değerli' dedi. En Yeşilaycı Aktör ödülünü alan Haluk Piyes ise bağımlılıkların ancak sevgi, ilgi ve bilgiyle önüne geçilebileceğini belirterek ödül layık gösterildiği için teşekkür etti. En Yeşilaycı Sporcu Kenan Sofuoğlu bir sporcu olarak bir çok ödül aldığını ama bu ödülün kendisi için daha anlamlı olduğunu ifade etti.
Geceye yoğun katılım
Törenine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu, Eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul İl Emniyet Müdürü Mehmet Altınok, Ak Parti Ankara Milletvekili Cevdet Erdöl, Türkiye Yeşilay Cemiyeti Başkanı Prof. Dr. M. İhsan Karaman, Yeşilay Genel Müdürü Savaş Yılmaz, Yeşilay Yönetim Kurulu Üyeleri, Yeşilay Kadın Kolları Teşkilatı üyeleri yanı sıra siyaset, sanat ve iş camiasının pek çok önemli ismi katıldı.
Yeşilay, Kurtuluş Savaşı sonlarında ülkenin özellikle gençlerini tehdit eden alkol ve uyuşturucu bağımlılığının önlenmesi amacı ile kurulmuş, ülkenin en köklü kurumlarından biri. Bu sebeple ödüle yeniden doğuşu temsiline atfen 'Zümrüdüanka' deniliyor.
Yeşilay'ın bağımlılıklarla verdiği mücadelede kendisiyle birlikte yürüyenlere şükranlarını sunduğu 1. Yeşilay'ın En'leri 'Zümrüdüanka' Ödül Gecesi'nde 21 kişiye ödül verildi.
'Yeşilay En'leri' kapsamında
En Yeşilaycı Kamu Kurumu: İstanbul Narkotik Suçlarla Mücadele Şb. Müdürlüğü
En Yeşilaycı Özel Sektör: Uzer Beton / Ankara ? Polatlı
En Yeşilaycı Belediye: Gaziantep Büyükşehir Belediyesi
En Yeşilaycı Üniversite: Bezm-i Alem Vakıf Üniversitesi
En Yeşilaycı Üniversite: Ankara Üniversitesi
En Yeşilaycı Spor Kulübü: Kasımpaşa Spor Kulübü
En Yeşilaycı Yeşilay Kolu Başkanı Delal Aykurt
En Yeşilaycı Bilim Adamı: Prof. Dr. Cahit Babuna
En Yeşilaycı Eğitimci: Burhanettin Yeşilyurt
En Yeşilaycı Oyuncu: Haluk Piyes
En Yeşilaycı Televizyon Programı Serdar Kılıç/Doğadaki İnsan
En Yeşilaycı Edebiyatçı: Canan Tan
En Yeşilaycı Sporcu: Burcu Çetinkaya
En Yeşilaycı Sporcu: Kenan Sofuoğlu
En Yeşilaycı Vatandaş: Ahmet Yeşilay
En Yeşilaycı Sosyal Mekân: İ. B. B. Sosyal Tesisleri
En Yeşilaycı Bürokrat: İstanbul Valisi
En Yeşilaycı Siyasetçi: Prof. Dr. Cevdet Erdöl
Özel Ödül: Dr. Mehmet Müezzinoğlu
Özel Ödül: Prof. Dr. Recep Akdağ
Mücadelede Onur Ödülü: Recep Tayyip Erdoğan?a verildi.
Yeşilay, 1920'de İngiliz işgal güçlerinin İstanbul Limanı'na gemilerle getirdiği binlerce kasa alkollü içkiyi gençlerimize bedava dağıtıp onları zehirlemesine, işgale karşı direnişi kırarak özgürlüklerini ve onurlarını ellerinden almak istemelerine karşı alkollü içkilerle mücadele amacıyla dönemin Şeyhülislam'ı İbrahim Haydarizade'nin himayesinde Dr. Mazhar Osman Uzman ve arkadaşları tarafından Padişahın izniyle 5 Mart 1920'de İstanbul'da 'Hilal-i Ahdar' adıyla kurulmuştur. Yeşilay'ın kurulduğu 1 ? 7 Mart tarihleri ülkemizde Yeşilay haftası olarak kutlanmaktadır.
'Hilal-i Ahdar' ismi daha sonra 'Yeşil Hilal' ve 'Yeşilay' olarak değiştirilmiş, 1934 yılında Atatürk'ün Cumhurbaşkanlığı, İsmet İnönü'nün Başbakanlığında Bakanlar Kurulu kararıyla Yeşilay'a 'kamuya yararlı dernek statüsü' verilmiştir.
Kuruluşundan günümüze bağımlılık türleri arttıkça Yeşilay'ın da tüzüğünde çalışma alanları çeşitlenmiş, alkolden sonra sigara, uyuşturucu, kumar, fuhuş, ve yakın tarihte teknoloji bağımlılığı Yeşilay'ın mücadele alanına dahil olmuştur.
Sıra No | Adı ? Soyadı | Başlangıç Tarihi | Bitiş Tarihi |
---|---|---|---|
1 | Ord. Prof. Dr. Mazhar Osman UZMAN | 05.03.1920 | Ocak 1945 |
2 | Ord. Prof. Dr. Fahreddin Kerim GÖKAY | Ocak 1945 | 22.01.1950 |
3 | Av. Celal Feyyaz GÜRSEL | 26.01.1950 | 17.05.1952 |
4 | Dr. Şükrü Hazım TİNER | 17.05.1952 | 17.09.1955 |
5 | Safiye ELBİ | 17.09.1955 | 26.05.1956 |
6 | Dr. Şükrü Hazım TİNER | 26.05.1956 | 25.01.1960 |
7 | Vecihi DİVİTÇİ | 25.01.1960 | Kasım 1960 |
8 | Aytekin OZAN | Ağustos 1961 | Aralık 1961 |
9 | Fahreddin ZAİM | Aralık 1961 | Ocak 1962 |
10 | Aytekin OZAN | Nisan 1962 | Kasım 1962 |
11 | Prof. Dr. Abdülkadir KARAHAN | Kasım 1962 | 17.03.1963 |
12 | Av. Yusuf Ziya İNAN | 17.03.1963 | 27.09.1964 |
13 | Prof. Dr. Ayhan SONGAR | 04.10.1964 | 12.02.1968 |
14 | Av. Kemaleddin NOMER | 12.02.1968 | 29.11.1969 |
15 | Selahaddin KAPTANAĞASI | 29.11.1969 | 27.03.2004 |
16 | Av. Mustafa Necati ÖZFATURA | 27.03.2004 | 13.10.2010 |
17 | Av. Muharrem BALCI | 13.10.2010 | 31.10.2012 |
18 | Prof. Dr. M. İhsan Karaman | 31.10.2012 | 23.05.2015 |