Türkiye, ABD'den darbe girişiminin elebaşı Fetullah Gülen'i iade etmesini istiyor ancak sözde stratejik ortak buna yanaşmıyor. ABD Dışişleri "Gönderdikleri belgelerde iade şartlarına uygun olup olmadığını anlamaya çalışıyoruz" diyerek adeta Türkiye ile dalga geçti.

HABER MERKEZİ Türkiye ABD'den Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'i iade etmesini istiyor. Bu kapsamda çalışmalar devam ederken geçtiğimiz günlerde Adalet Bakanlığı Gülen'in iadesi için Amerika Birleşik Devletleri'ne 85 kutu dolusu delil sunmuştu. Bu belgeler Fetullahçı Terör Örgütü'nün, Türkiye'de yargıya, polise ve orduya nasıl sızdığını gösteriyor ve darbe girişiminin arkasındaki beyin olarak Gülen'e işaret ediyor. Washington Post'un haberine göre Türkiye'nin ABD'ye sunduğu belgelerde öne çıkan bir diğer konu FETÖ'nün Amerikan Kongresi'ndeki lobi faaliyetleri. Gazeteye göre, 2007 yılından bu yana Kongre'den Türkiye'ye gelen heyetlerden 289'una, yani yarısına, örgüte bağlı kuruluşlar sponsor olmuş. Fethullah Gülen'in emrindeki onlarca kuruluşun, siyasi kampanyalara on binlerce dolar bağış yaptığına da dikkat çekiliyor. Bağış yapılan siyasetçiler arasında, Cumhuriyetçi Parti'nin önde gelen isimlerinden John Böhner ve Rick Perry'nin yanısıra Demokratların başkan adayı senatör Hillary Clinton'ın da olduğu belirtiliyor. ABD saf ayağına yatıyor! Türkiye ABD'ye belgeleri sunarken ve ek çalışmalarına da devam ederken ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan yine adeta ipe un seren bir açıklama geldi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner Türkiye'nin kendilerine çeşitli sayıda belgeler sunduğunu belirterek, halen bu belgeler üzerine çalıştıklarını söyledi. Belgelerin incelenmesinin zaman alacağına dikkati çeken Mark Toner, "Şu anda benim anladığım kadarıyla Adalet Bakanlığı kendilerine iletilen bu belgelerin resmi iade isteği şartlarıyla örtüşüp örtüşmediğini anlamaya çalışıyor. Türkiye'den resmi başvuruyu yaptıklarına dair açıklamalar geliyor. Fakat biz hala bunu 'dosyaların resmi iade isteği şartlarıyla örtüşüp örtüşmediğini' anlamaya çalışıyoruz." dedi. Toner, ABD Dışişleri Bakanlığına konuya ilişkin Türkiye'den daha önce belgeler ulaştığını, fakat bu belgelerin resmi iade isteği şartlarıyla örtüşmediğini Türk makamlarına ilettiklerini ve daha sonra kendilerine Türk hükümeti tarafından yeni belgeler ulaştığını belirtti. Mark Toner, "Şu anda inceliyoruz. (ABD Adalet Bakanlığı) Tam isteğin olup olmadığını anlamaya çalışıyorlar ve bu konuda bir sonuca henüz varılmadı" dedi. ?ABD kimi istediyse verdik' Cumhurbaşkanı Erdoğan da TRT'de katıldığı programda FETÖ liderinin iadesini değerlendirdi. "ABD hangi teröristi istediyse verdik, bize belgeler gönderin demedik" diyen Erdoğan şunları söyledi: "İade süreciyle ilgili dosyalar hazırlanıyor. Bir mahkemenin onlarla ilgili verdiği bir karar var. Dosyalar, savcılıkların açtığı davalar vs bütün bunlarla beraber 10-15 gün içerisinde belirli bir noktaya gelinir. Arkadaşlar da gerekli gördükleri heyeti yanına alıp bu maskesi düşmüş, tam bir suçlu konumundaki kişiyi bulup Amerikan makamlarına da anlatacaktır. ABD hangi teröristi istediyse verdik, bize belgeler gönderin demedik. Şu anda da Amerika'ya diyoruz ki gelin bu işi daha fazla uzatmayın"

Kilise bile restore ettiriyorlar

FETÖ, Avusturya'daki faaliyetlerini eğitim, ticaret ve medya üzerinden yürütüyor. Yaklaşık 300 bini Türk'ün yaşadığı ülkede örgüt, Müslümanlardan topladığı paralarla kiliseleri restore ettiriyor.

  HABER MERKEZİ Avusturya'da Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) faaliyetleri, medya, eğitim ve ticaret üzerinden yürütülüyor. Merkezi Viyana'da bulunan ve haftalık yayın yapan Zaman Avusturya, örgüt medyasının en önemli ayağını oluşturuyor. Toplam 9 eyalette dağıtılan gazete, Türkiye ve hükümeti aleyhine yayınlar yapıyor. Avusturya medyasının Türkiye aleyhine yaptığı haberlere kaynaklık eden gazetenin, Avusturya hükümeti ve ülkedeki İsrail lobisi ile çok yakın ilişkileri bulunduğu belirtiliyor. Özel şirket olarak kaydettirilen gazete, abone yaptıklarından yıllık 100 Euro ücret alıyor. Örgütün Avusturya yapılanmasının başında, elebaşı Fetullah Gülen'in amcasının oğlu Numan Gülen bulunuyor. Eğitim ayağı kapsamında örgütün ülke genelinde 50'nin üzerinde kreş ve çocuk bakımevi mevcut. Farklı isimler altında çok sayıda dershanesi de bulunan örgüte ait Anadolu Kültür Merkezi binasında yaz okulu, kültürel ve sosyal faaliyetler gerçekleştiriliyor. Ana çatı 'dinlerarası diyalog' Viyana'da 2002 yılında kurulan Diyalog Barış Enstitüsü (Friede), düşünce kuruluşu görünümlü propaganda merkezi olarak faaliyet gösteriyor. Yasemin Aydın'ın başkanlığındaki enstitü, hem örgütün propaganda merkezi, hem de üst düzey siyasilere ulaşma aracı olarak görülüyor. Üst düzey yetkililer ve siyasetçilere ulaşmada köprü vazifesi gören enstitüde, Fetullah Gülen'in kitapları ve düşünceleri üzerinden propaganda yapılıyor. Örgütün iş adamlarını bir araya getirdiği Viyana İşadamları Derneğinin başkanlığını Duran Meriç yapıyor. Avusturya'daki Türkler ve Müslümanlar nezdinde büyük itibar kaybına uğrayan örgüt, varlığını korumak için yeni bir strateji uyguluyor. FETÖ yanlısı oldukları bilinen iş adamları, itibarlarını korumak için bir taraftan darbe karşıtı açıklamalar yaparken, diğer taraftanda farklı isimler üzerinden mobilya, gıda ve tekstil sektöründe şirketler kurarak örgütün ekonomik kapasitesini canlı tutmaya çalışıyor. Yaklaşık 300 bini Türk olmak üzere 600 binin üzerinde Müslüman'ın yaşadığı ülkede örgüt, Müslümanlardan topladığı paralarla bazı kiliseleri restore ettirdi.