İnsanın en yüce değer olarak görüldüğü anlayışla kaleme alınan ve Birleşmiş Milletler üyesi devletler tarafından imzalanan beyanname; insanlık tarihinin geçmişten gelen mücadele ve arayışları neticesinde oluşturulmuş, tüm insanların ortak güvencesi olarak adeta insan haklarının anayasası hüviyetini almıştır.
Pek çok mazlum millete örnek teşkil eden bir milli mücadelenin sonunda, bundan 95 yıl önce kurulan Cumhuriyet ile birlikte çağdaş dünyanın onurlu bir üyesi olma yürüyüşünde emin adımlarla ilerleyen ülkemiz, birey, kurum ve devlet ilişkilerini evrensel boyutta düzenleyen bu bildirgenin de altına ilk imza atan ülkelerden biri olmuştur. Türkiye; beyannamenin ruhuna uygun olarak bugüne kadar insan haklarının en üst düzeyde tesis edilmesine, bunların güvence altına alınarak değişen koşullara göre geliştirilip uyarlanmasına ve bu evrensel değerlerin, demokrasinin ve hukukun üstünlüğünün tüm dünyada egemen olması noktasında gayretlerine kararlılıkla devam etmektedir.
Bu çerçevede devlet ve millet olarak insan hak ve özgürlüklerini benimseyerek sahip olduğumuz farklılıkları sevgi, saygı ve hoşgörü ekseninde birer zenginlik olarak görme ve bu değerleri ülkemizi çok daha güçlü kılacak şekilde geleceğe taşıma azim ve kararlılığındayız. Bu duygu ve düşüncelerle; insan hakları ihlallerinin olmadığı, sevgi ve kardeşliğin egemen olduğu bir dünya temennisiyle başta Milletimiz olmak üzere tüm dünya milletlerinin insan hakları gününü kutluyorum.