"TEST SONUCUNDA YAPILAN TEDAVİ İSE TUZAĞIN İKİNCİ AŞAMASI"
Testin pozitif çıkmasıyla, yüksek miktarda kortizon ve ağır antibiyotikler devreye giriyor. 'Korona tedavisi' diye uygulanan şema, başka rahatsızlığı olan insanların ölümüne neden oluyor. Korona değil, 'korona tedavisi' öldürüyor. Ölüm arttıkça ve hastanaler test tuzağına düştüğü için, hasta sayısı artıyor ve panik her geçen gün büyüyor.
DÜNYA KORKUTULUYOR!..
Korona konusuna, baştan beri şüpheli yaklaşımlar içinde oldum. Yazdığım yazıları, "küresel düzenciler, yeni bir düzen peşindeler" görüşüm üzerine bina ettim. Yani ortada öldürücü bir virüs var ve bu virüs, biyolojik bir silah olarak kullanılıyor... Dünya korkutuluyor... İnsanlar evlerine hapsedilmişler... Üretim durmuş... Şirketler batıyor... Hatta ülkeler batıyor...
CİNAYET ŞEBEKESİ!..
İşin içinde DHÖ denen, cinayet şebekesi varsa, bu işte kesin bir film var... Özel olarak, bunları yazdık söyledik... Olayın ilk günlerinde, bunları yazdığımızda kimse olaya "küresel komplo" gözüyle bakmazken, bugün herkes, bu işte bir komplo olduğunu kabul ediyor...
ORTADA BİR VİRÜS YOK!..
Buraya kadar tamam. Fakat bugün sizlere, bambaşka bir şüpheden söz etmek istiyorum. Yani işin küresel komplo kısmı tamam, bunda asla şüphe yok. Ancak ortada bir virüs yok... Bu daha da acı... Yani olmayan bir virüs ve de olmayan bir salgınla, korkutuluyoruz.
KÜRESEL KOMPLO VE YALAN!..
"Ne saçmalıyorsun!" dediğinizi duyar gibiyim... Yani küresel düzenciler bir virüsle dünyayı korkutsalar tamam ama ortada virüs yok... Ne var?.. Küresel komplo ve yalan var...
DOKTORLARDAN ÖZÜR DİLERİM!..
Doktor değilim. Asla doktorların işlerine karışmıyorum. Hepsinden özür dilerim. Sağlıkçılar, şuan dünyayı omuzlamış taşıyorlar. Küresel komplonun bütün ağırlığı onların üzerinde...
ABD YALAN SÖYLÜYOR!..
Özellikle ABD, virüs konusunda çok yalan söylüyor. Salgını abarttıkça abartıyor. ABD, halkını savaşa ikna etmek için kendi ikiz kulelerini vurmuş, bir ülkedir. Belli ki, virüs olayından sonra başka hesaplar var...
DSÖ YÖNLENDİRMESİ VE YALAN HABERLER!..
"Gelelim olmayan virüs" ve "olmayan salgın" konusuna; Ünlü Alman hekim, Dr.med Claus Köhnlein öyle açıklamalarda bulundu ki, dinlemenizi tavsiye ederim. Özet olarak, söyledikleri şu: "Dünya Sağlık Örgütü isteği ve yönlendirmesi sonucunda, 24 saat yalan haberler yapılmakta...
TEST SONUÇLARI GERÇEK DEĞİL!..
Boğaz ağrısı, nefes darlğı ve öksürük şikayeti ile gelene test yaparsanız, pozitif çıkması normal. Ve asla test sonuçları gerçek değil. Test olayı, düşülen tuzağın birinci aşaması... Test sonucunda yapılan tedavi ise tuzağın ikinci aşaması...
KORONA DEĞİL TDAVİ ÖLDÜRÜYOR!..
Testin pozitif çıkmasıyla, yüksek miktarda kortizon ve ağır antibiyotikler devreye giriyor. 'Korona tedavisi' diye uygulanan şema, başka rahatsızlığı olan insanların ölümüne neden oluyor. Korona değil, 'korona tedavisi' öldürüyor. Ölüm arttıkça ve hastanaler test tuzağına düştüğü için, hasta sayısı artıyor ve panik her geçen gün büyüyor...
EĞER TEST MECBURİYETİ OLMASAYDI!..
Eğer, dünyaya verilmiş olan panik havası ve test mecburiyeti olmasaydı, boğaz ağrısı ve öksürük şikayetleriyle gelmiş olan insanlara eskisi gibi ilaçlarını verip dinlenmelerini isteyecektik. Her şey seyrinde gidecekti ama bu artık mümkün değil...
HEKİMLER ÜZERİNDE BASKI VAR!..
Doktorlar, önüne konan tedavi şemasına, uymaya mecbur ediliyor. Eskisi gibi insiyatif kullanmaları mümkün değil. Ayrıca hekimler üzerinde büyük bir baskı ve panik var...
HASTAYA YÜKSEK MİKTARDA KORTİZON VERİLİYOR!..
Lancet, ünlü tıp dergisidir. Bu dergide yazılanlar kanun niteliğindedir. 50 yaşında hayatını kaybeden bir insandan söz ediyor. Bu insan, boğaz ağrısı ve öksürük şikayetiyle gelmiş. Bu insana yüksek miktarda, 600 miligram kortizon verilmiş. Üstüne ağır antibiyotikler ve vücudun bağışıklık sistemini çökerten ilaçlar verilmiş. Ve nitecede bu insan, hayatını kaybetmiş ve tamamen hekimlerin hatası...
OLMAYAN BİR SALGINDAN İNSANLAR ÖLÜYOR!..
Ülke liderleri, koltuklarını korumak için, bu "kumpasta", bilerek veya bilmeyerek rol almışlardır. Dünyada oluşan panik havası, haklarda liderlere karşı "önlem almadı" baskısı doğurmakta. Liderler de oluşan baskıdan kurtulmak için, 'küresel kumpasa' boyun eğmek zorunda kalıyorlar.
ÖLÜMLER VİRÜSTEN DEĞİL!..
Aslında panik ve korku dışında, hiç bir şey yok. Her şey normal seyrinde, ölümler virüsten değil. Korku ve panik, tedavi adı altında hekimlerin uygulamaya mecbur bırakıldıkları süreç, ölümlerin asıl nedeni..."
KIYMETLİ OKURLAR! DÜNYA BİR KUMPASLA KARŞI KARŞIYA!..
Sizlerde Youtube'tan dinleyebilirsiniz,
[[IXL84GSjyWw]]
bu hekimin açıklamalarını. Denilebilir ki, dünyada bu kadar hekim var, siz sadece bir hekimin dediklerini mi dillendiriyorsunuz. Tabi ki hayır. Bütün dünya aynı şeyi diyorsa, farklı diyeni de dinlemek gerekir. Şu gerçek ki dünya bir kumpasla karşı karşıya...
VİRÜSLÜ VEYA VİRÜSSÜZ FARK ETMEZ!..
Bugüne kadar virüslü kumpastan söz ettim. Fakat bugün ortada bir virüs olmayabileceğini dillendirdim. Korku ve panik yeter zaten, virüs olmazsa da olur. Birgün gelir, ortada böyle virüsün olmadığı ortaya çıkarsa, dünya için şok olur...
SU TABANCASI!..
Düşünsenize silahlı banka soygunu gerçekleşiyor ama öğreniyorsunuz ki, silah yokmuş. Silah yerine, çocukların su tabancası kullanılmış... Şimdi virüsün olmadığına mı sevinelim, olmayan bir virüsle soyulmaya mı üzülelim!..
OLMAYAN VİRÜSE AŞI TUZAĞI!..
Dünya olmayan bir virüse "aşı" diye başka bir tuzağa düşmemeli. Olmayan kimyasal ve nükleer silahla, dünya kandırılmadı mı, Irak ve Afganistan işgal edilmedi mi? ABD virüsle büyük darbe aldı sananlar, kendini kandırıyor. Dünyayı bir de virüsten sonra görün!..
Devletimizin aldığı korunma tedbirlerine mutlaka uyalım. Ancak işin komplo taraflarını karşı da daima uyanık olalım.