HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 21 HAZİRAN 2025, CUMARTESİ

MEKKE’NİN FETHİ COŞKUSU EKRANLARDAN TÜM DÜNYA’YA YAYILDI! GÖNÜLLER FETHEDİLDİ!

01.01.2021 00:00
MEKKE’NİN FETHİ COŞKUSU EKRANLARDAN TÜM DÜNYA’YA  YAYILDI! GÖNÜLLER FETHEDİLDİ!
MEKKE’NİN FETHİ COŞKUSU EKRANLARDAN TÜM DÜNYA’YA  YAYILDI! GÖNÜLLER FETHEDİLDİ!
Türkiye'nin en büyük gençlik hareketi olan Anadolu Gençlik Derneği (AGD) -

Milli Gençlik Vakfı (MGV), her yıl düzenlediği Mekke'nin Fethi programının

1390. Yıl dönümünde, "Ya Rab! Kahrın da hoş, lütfun da hoş." temasıyla,

koronavirüs pandemisi nedeniyle bu yıl ekranlardan gerçekleştirdi. Her yıl Fetih

coşkusunu stadyumlarda, salonlarda omuz omuza yaşayan on binlerce AGD'li

genç, bu yıl koronavirüs tedbirleri nedeniyle fiziken bir arada olamasa da

yürekleri ile bir arada olarak bu coşkuyu kutladı. Ekranlara taşınan Fetih

coşkusu, sadece Türkiye'nin dört bir yanından değil, tüm dünyadaki Fetih

sevdalılarının gönlünü bir araya getirdi. Mekke'nin Fethi coşkusu ekranlardan

tüm dünyaya yayıldı. 100'e yakın ulusal ve yerel televizyon kanalı ile radyolar

vasıtasıyla, Türkiye'nin 81 ilinden Avrupa'ya, Asya'dan Afrika'ya,

Avustralya'dan Amerika'ya, 7'den 70'e herkes ekranlar vasıtasıyla fetih

coşkusuna ortak oldu. Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan fetih şöleninde

Mekke'nin Fethi'ni anlatan sinevizyon gösterimleri yapıldı. Araştırmacı-Yazar

Muhammed Emin Yıldırım'ın fethin manasını anlattığı programda ezgiler,

marşlar, fethi anlatan tiyatrolar ve bir dizi etkinlikle fetih coşkusu tüm dünyada

yaşandı.
MEKKE’NİN FETHİ COŞKUSU EKRANLARDAN TÜM DÜNYA’YA  YAYILDI! GÖNÜLLER FETHEDİLDİ!

TARİHİ OKUYAN DEĞİL, YAZAN ECDADIN TORUNLARIYIZ

AGD – MGV Genel Başkanı Salih Turhan, canlı yayın konuğu olarak

Mekke'nin Fethi ve gecenin manası ile ilgili soruları yanıtladı. Mekke'nin

Fethi'nin tarihini tartışmaya açanlara cevap vererek

MEKKE’NİN FETHİ COŞKUSU EKRANLARDAN TÜM DÜNYA’YA  YAYILDI! GÖNÜLLER FETHEDİLDİ!

konuşmalarına başlayan Salih Turhan, "Diyorlar ki 'Mekke'nin Fethi'nin tarihi

31 Aralık mı? Neden bu tarihte kutlama yapıyorlar?' diye soruyorlar. Hassaten

bizler tarihimize dönük, inancımıza dönük birçok hayırlı çalışmayı yapıyoruz.

Anadolu Gençlik Derneği'nde yer alan gençlerimiz kronolojiye dayalı tarihi çok

iyi bilirler. Fethin hangi tarihte yapıldığını, kimler tarafından yapıldığını çok iyi

bilirler. Ancak bizim gençlerimizin daha iyi bildiği bir şey var; Gençlerimiz bu

fetihlerin manasını, aşkını bilir ve hayatına tatbik etmenin gayretini ortaya

koymuş olurlar. O açıdan kimse bizi bir imtihana tutmasın. Bizler tarihi okuyan

değil, yazan ecdadın torunlarıyız" ifadelerine yer verdi.

MEKKE’NİN FETHİ COŞKUSU EKRANLARDAN TÜM DÜNYA’YA  YAYILDI! GÖNÜLLER FETHEDİLDİ!

40 YILA AŞKIN SÜREDİR 31 ARALIK'TA MEKKE'NİN FETHİ

PROGRAMINI İCRA EDİYORUZ

Turhan; "40 yılı aşkın süredir Anadolu Gençlik Derneğimiz, Milli Gençlik

Vakfımız 31 Aralık Mekke'nin Fethi programlarını icra ediyor. Bu programları

düzenlememizde iki temel mana var. Birincisi; fethin ruhunu, manasını

insanımıza aktarmak. İkincisi ise; özellikle yılbaşı, noel kutlamaları

çerçevesinde hem ülkemizde hem de İslam coğrafyasında insanımızı ifsada

yönelik birçok çalışmayı hep beraber bu süreçlerin içerisinde görüyoruz. Bizim

inancımızda, kültürümüzde Noel diye bir şey yok iken, sanki bizim inancımızda

da bu varmış gibi gösterilen birçok programlar önümüze servis ediliyor, bunları

görüyoruz. İnsanımızın, gençliğimizin, bu gece yaşanacak birçok kötülük ve

haramlara karşı uyanmasını sağlamak, ekranlar üzerinden gösterilecek

ahlaksızlıklardan insanımızı uzak tutmak gayretindeyiz. Bu yanlış süreçleri

birilerinin servis ettiğinin farkına varsınlar diye her yıl 31 Aralık tarihinde bu
MEKKE’NİN FETHİ COŞKUSU EKRANLARDAN TÜM DÜNYA’YA  YAYILDI! GÖNÜLLER FETHEDİLDİ!


programları icra ediyoruz. Bununla alakalı toplumsal bir kabul de oldu. Birçok

insanımız bizlere ulaşarak her yıl düzenlenen Mekke'nin Fethi programlarına bu

yıl da katılmak ve katkıda bulunmak istediler. Bu yıl tertip ettiğimiz bu hayırlı

çalışma ile ekranlardan ve internet üzerinden milyonlarca insanımızın dahil

olduğu bir program icra ediyoruz" şeklinde konuştu.

BİZ KİMSENİN İNANCINA MÜDAHİL OLAN DEĞİLİZ

Turhan; "Hristiyan inancına müntesip olan bir kişi kendi inancını yaşayabilir.

Biz kimsenin inancına müdahil olan, illegal bir sürecin içerisinde tavır gösteren

bir teşkilat değiliz. Sevgiyi, şefkati, merhameti, rahmeti merkeze alan bir gençlik

teşkilatıyız. Kimsenin inancına, kimsenin düşüncesine, kimsenin fikrine, yapıp

ettiklerine karışan bir hareket değiliz. Saygı duyuyoruz ama öbür taraftan saygı

duymadığımız bir şey de Müslüman olan kardeşlerimize bu konunun bir

dayatmaya dönüştürülmesi. Bununla birlikte bir ifsat sürecine girilmesine bizler

asla razı olamayız" diye belirtti.

MEKKE’NİN FETHİ COŞKUSU EKRANLARDAN TÜM DÜNYA’YA  YAYILDI! GÖNÜLLER FETHEDİLDİ!

FETHE VE FETHİN MANASINA SEVDALI BİR GENÇLİK

YETİŞTİRMENİN GAYRETİNDEYİZ

Turhan, fethin manası ve önemine vurgu yaparak sözlerine şu şekilde devam

etti; "Bizler Mekke'nin Fethi, Kudüs'ün Fethi, İstanbul'un Fethi ve gönüllerin

fethi özlemi ile dertlenen bir gençlik teşkilatıyız. Çünkü fetihte bambaşka bir

mana var. Fetih; kalplerin, gönüllerin hakikatle buluşması demek. Anadolu

Gençliğimiz gönüllerin hakikat ile buluşmasına yapışmak mecburiyetindedir.

Özellikle ülkemiz gençliği açısından baktığımızda 30 yaşın altında 50 milyona

yaklaşan çok güzel bir genç nüfusumuz var. Bu oran



dünyadaki birçok ülkenin toplam nüfusundan daha fazladır. Böyle bir genç

nüfusumuz varken, fetihten ve bu noktadaki çalışmalardan vazgeçmemiz

mümkün olabilir mi? Aksine bu mücadeleye, bu hayırlı çalışmalara yapışıp,

gençliğimizle hakikati buluşturmak ve fetih anlayışını aktarmak, kronolojik bir

süreç olarak değil, dün yaşanan süreçler ile bugün yaşanan süreçlerin aynı fetih

özlemini beklediği inancını anlatmak mecburiyetindeyiz. Fetih hareketinin

devam ettiğini ve kıyamet sabahına kadar var olacak bir süreç olduğunu

gençliğimize ifade etmek ve bundan istifade etmemiz gerektiğini vurgulamak

gerekiyor. AGD, fethe ve fetihteki manaya sevdalı gençliği yetiştirmenin gayreti

içerisindedir. Önderimiz, liderimiz Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed

(sas)'in göstermiş olduğu mücadeleyi ve fetih anlayışını gençliğimize

kuşatmanın derdindeyiz. İstanbul'un Fethini, Kudüs'ün Fethini, Diyarbakır'ın

Fethini, İstiklal Mücadelesini, Sarıkamış Destanını, Malazgirt Zaferini,

Kahramanmaraş'ın, Şanlıurfa'nın, Gaziantep'in bu noktada ortaya koymuş

olduğu mücadele ruhunu ve manasını gençliğimize anlatma ve yaşatma gayreti

içerisindeyiz. Bizler Milli Görüş mensupları olarak fethi anlatmak ile beraber

1974 Kıbrıs Barış Harekatını gerçekleştiren bir teşkilatın müntesipleriyiz.

Rahmetli Erbakan Hocamız ve Oğuzhan Asiltürk Ağabeyimiz ile Hocamızın

arkadaşlarının ortaya koyduğu fetih mücadelesini devam ettirmenin gayreti

içerisindeyiz. Söyleyen, yapan ve geleceğe aktaran bir teşkilatız. Yaşanan

süreçlere baktığımızda, Mekke'nin Fethi gayreti bugünde devam ediyor. Filistin

ve ilk kıblemiz Kudüs-ü Şerif kurtulana kadar bizim fetih anlayışımız devam

edecek. Arakan'daki sıkıntı bitene kadar, yanı başımızdaki Suriye'deki problem

dinene kadar, ilmin merkezi Bağdat kurtulana kadar, yeryüzünde hakikat

bayrağı dalgalanana kadar, son nefes kıyamet sabahına kadar bizler için bu fetih

mücadelesi devam edecektir" ifadelerine yer verdi.



MEKKE'NİN FETHİ SÜRECİNE KADAR BİNBİR ZORLUK İLE

KARŞILAŞILDI

Siyer alanında önemli araştırmaları olan Araştırmacı - Yazar Muhammed Emin

Yıldırım Hoca ise canlı yayına konuk olarak Mekke'nin Fethi sürecinde yaşanan

zorluklara ve Mekke'nin Fethi'nin bugünün dünyasına ne mesajlar verdiğine

dair gelen sorulara cevap verdi. Yıldırım; "Mekke'nin Fethi bugünün dünyasına

çok önemli mesajlar taşıyor. Peygamber Efendimiz (sas) ve Ashabı, birçok

sıkıntı ve zorlukla karşı karşıya kaldı. Aleyhisselam, o anlarda inen ayetlerle

yolun bir kaderinin olduğunu fark etti. Hakkı haykırdığında en yakınındakiler,

komşuları, akrabaları, yıllardır ticaret yaptığı kişiler ona karşı durdular.

Peygamberimiz (sas) o an bir şeyi fark etti; Hakkı haykırdığında batıldan

beslenenler bundan hiç hoşnut olmadılar ve olmayacaklardı. Çünkü batıldan

beslenenler biliyorlardı ki bu duruş onların kurmuş oldukları düzeni yıkmak

demekti. Batıl düzenin yerine hak düzenin gelmesi demekti. Allah'tan başka bir

güç ve otoritenin tanınmaması demekti. Tüm zorluklara rağmen Peygamberimiz

(sas) batılı elinin tersiyle iterek, Hakkın hâkim olması için mücadele etti. Bu

mücadele sürecinde doğup, büyüdükleri topraklarda, babalarının, dedelerinin

miraslarının üzerinde olduğu o topraklarda yaşayan Müslümanlara, müşrikler

hayat hakkı bile vermediler. Müslümanlar türlü işkencelere maruz kaldılar.

Hicret etmek zorunda kaldılar. Ama Peygamber Efendimiz (sas) ve sahabe

efendilerimiz asla yollarından vazgeçmediler. Ve sonunda Hicretin 8. yılında

Mekke'nin Fethi dediğimiz o büyük hadise gerçekleşti. Bu sebeple bizler de

Hakkın ikamesini üstelenen gençler olarak bu yolda belli zorluklarla

karşılaşacağımızı ve bu zorluklarla mücadele etmemiz gerektiğini bilmemiz



gerekir. Bu dünyada en ufak şey için bedel ödeyen insanoğlu, ebedi bir hayat

kazanmak için elbette gayret içerinde olmak durumundadır. Bu gayreti

kendimize hedef koymalıyız. Yoksa fetihler bizler için bir hayal olur. Sadece

geçmişle bu noktada övünür dururuz. Olması gereken bu davanın en temel

ilkelerini öğrenmek, ona göre de davranmaktır" ifadelerine yer verdi.



İNSANLIK TARİHİNİN EN KANSIZ FETHİ

Yıldırım, fetih sürecinde yaşananlar ile ilgili soruya şu şekilde cevap vererek

sözlerine devam etti: "Fethin çok ciddi bir süreci vardı. Hem öncesinde hem de

sonrasında ama Aleyhisselam Efendimizin, muhteşem bir nebevi stratejisi

izlediğini göz ardı etmeden meseleleri değerlendirmeli ve bugünün dünyasıyla

da oradaki her bir adımdan kendi dünyamıza izler taşıyarak, meseleyi anlamak

durumundayız. Yapılan Hudeybiye Anlaşmasıyla yaşanan barış ortamının asla

bir rehavete dönüşmesine izin vermedi. Hiçbir zaman sahabenin

tembelleşmesine, dünyaya kapılmasına imkân vermedi. Bunların altını çizerek,

söylüyorum. Çünkü bugünün insanları olarak bu noktada birçok imtihanımız

var. Ama Allah Resulü ve Sahabe asla bunu yapmadı. Hudeybiye

Anlaşmasındaki süreci en güzel şekilde değerlendirdi. Peygamberimiz (sas) her

yere davet mektubu gönderdi. Sulh ortamını tebliğ ortamına dönüştürdü.

Dönemin süper güç denilecek devletlerine gönderilen her mektup o gün o

coğrafyada İslam'ın konuşulmasına sebebiyet verdi. Bunlar olurken Mekke

tarafında olan şuydu. Müşrikler anlaşmaya sadakat göstermediler. Böylece

anlaşma bozuldu."



Yıldırım, sözlerine şu şekilde devam etti: "Peygamber Efendimiz (sas), hicretin

8. yılında bir hazırlığa girdi. Ama bu hazırlığın nereye olduğunu kimseye

söylemedi. Bunu söylememesindeki nedenler İslam'daki fetih anlayışında

yatmaktaydı. Bir kere İslam'da fetih anlayışı sadece toprakların fethedilmesiyle

sınırlı değildir. Topraklardan önce gönüller fethedilir. Mekke'de de öyle oldu.

Fetihten önce birçok kişi hidayete kavuşarak, Müslüman oldu. İkinci bir husus;

İslam'ın fetih anlayışında asla intikam hususu yoktur. İslam'ın fetih anlayışını

anlayan bir insan geçmişin intikamını görmez. İslam'ın fetih anlayışında

yakmak, yıkmak, masumlara zarar vermek yoktur. İslam'ın fetih anlayışı bu

olduğu için Allah Resulü (sas) insanlık tarihinin en büyük ve kansız fethini

gerçekleştirmek için fetih hareketini gizli tuttu. 10 bin kişiyle yola çıktı. Gelip

Mekke'nin yanında konaklayıncaya kadar Mekkelilerin ruhu bile duymadı.

Peygamberimiz (sas), 10 bin sahabeye; "Her biriniz bir ateş yakın" dedi. Ateşler

yakılınca çölün karanlığında etraf aydınlandı. O 10 bin asker Peygamberimizin

(sas) komutasında Mekke'ye girdi. Peygamber Efendimiz Mekke'ye girerken,

bir zafer edasıyla değil, mübarek başı devesinin hörgücünün üstüne yaslanmış

bir vaziyette; "Allah'ım zafer senden! Bizden değil!" diyerek müthiş bir tevazu

örneği ortaya koydu ve bu noktada yeryüzünün ve insanlık tarihinin en büyük

kansız fethini gerçekleştirdi."

FİLİSTİN VE DOĞU TÜRKİSTAN'A BAKIP SORUMLULUĞUMUZU

HATIRLAMALIYIZ

Yıldırım; "Bir ıstırabımız var. O da yeniden fetihlerin yaşanması içindir.

Fetihlerin öncesinde kendimize şu soruların cevaplarını vermek zorundayız;

yüreğimizde İslam hâkim mi? Hanelerimizde İslam hâkim mi? Medine

standartlarına göre mi yaşıyorum? Asr-ı Saadet standartlarına göre mi ticaretimi,



hayatımı organize ediyorum? Gerçekten fetihler idealim mi? Kudüs'e bakıp

sorumluluğumu hatırlıyor muyum? Doğu Türkistan'a bakıp sorumluluğumu

hatırlıyor muyum? Kendi yaşadığım beldeye bakıp sorumluluğumu hatırlıyor

muyum? Bu sorumluluğumu yerine getirme adına gayret içerisinde miyim?

Bunların muhasebesini yapmamız gerek. Bu muhasebeleri yapalım ki, fetihler

sadece ideal olmasın, gerçekleştirme adına ortaya attığımız adımlarla bir şekilde

güzelleşmiş olsun. İşgal altında olan; coğrafya olarak, beden olarak, kalp olarak,

neresiyse, Cenab-ı Allah her tarafa en yakın zamanda Asr-ı Saadeti getirsin

inancıyla her saniyemizi geçirmek mecburiyetindeyiz" ifadeleriyle sözlerine son

verdi.

TÜM DÜNYADA HANELER FETİH ÇOŞKUSU İLE DOLDU

Her yıl Fetih coşkusunu stadyumlarda, salonlarda omuz omuza yaşayan on

binlerce AGD'li genç, bu yıl koronavirüs tedbirleri nedeniyle fiziken bir arada

olamasa da yürekleri ile bir arada olup bu coşkuyu kutladı. Ekranlara taşınan

Fetih coşkusu, sadece Türkiye'nin dört bir yanından değil, tüm dünyadaki Fetih

sevdalılarının gönlünü bir araya getirdi. Mekke'nin Fethi coşkusu ekranlardan

tüm Dünya'ya yayıldı. 100'e yakın ulusal ve yerel televizyon kanalı ile radyolar

vasıtasıyla, Türkiye'nin 81 ilinden Avrupa'ya, Asya'dan Afrika'ya,

Avustralya'dan Amerika'ya, 7'den 70'e herkes ekranlar vasıtasıyla fetih

coşkusuna ortak oldu. Program, gönülleri Mekke'nin Fethi ile beraber atan

milyonlara ulaştı.

MİLYONLAR İZLEDİ

4 saat 30 dakika süren ve bir milyona yakın izlenmeye ulaşan, Ahmet Hakan

Karagül'ün sunumlarıyla gerçekleşen programda Kur'an-ı Kerim tilavetleriyle

Ayasofya Cami-i Kebir İmam Hatibi Bünyamin



Topçuoğlu ile Hafız Muhammed Yıldızhan, naat ve şiir dinletileriyle Seyfullah

Kartal, kaside ve Esma-ül Hüsna dinletileriyle Muhsin Kara gönüllerin pasını

sildi. Sanatçılar Abdülbaki Kömür, Ammar Acarlıoğlu ve Grup Anadolu

Gençlik üyeleri, söyledikleri ezgiler ile kalpleri heyecanla doldurdu. Geceye

özgü kum sanatı gösterisiyle Ömer Faruk Elmas, Mekke'nin Fethi'ni kum

sanatıyla resmederek tekrardan hafızalarda yer edindirdi. AGD İstanbul Şubesi

Tiyatro Kulübü, "Adaletin Otoritesi, Mekke'nin Fethi" tiyatro gösterisiyle

izleyicilere önemli mesajlar verdi. Filistin'den, Afrika'dan ve Doğu

Türkistan'dan gençlerin gönderdiği mesajlar ile insanlık, zulme ve zalimlere

karşı durmaya davet edildi.

KARDEŞ ÜLKE PAKİSTAN'DAN, FETİH GENÇLİĞİNE ÖZEL MESAJ

Fetih Gençliğine dünyanın dört bir yanından mesajlar yağarken, Pakistan'dan

Cemaati İslam Partisi Lideri Siracül Hak, gönderdiği mesaj ile geceyi

düzenleyen Anadolu Gençliği'ni tebrik ederek, "Mekke'nin Fethi zafer günüdür.

O gün bizim için insanlığın değerinin günüdür. Mekke'nin Fethi, Müslümanlara

gayeli ve amaçlı bir hayat yaşamak için mesajlar vermektedir. Bu dönemde

Mekke'nin Fethi programını düzenlemek çok önemlidir. Çünkü dünyanın her

yerinde Müslümanlar baskı ve zulüm altında çok zayıftır. Bu programın onlar

için bir umut olacağına inanıyorum" ifadelerine yer verdi.

TWİTTER ÜZERİNDEN DÜNYA GÜNDEMİNE GİRDİ

#AGDMekkeninFethi hashtag çalışması ile ekranlarının başından programı takip

eden Türkiye'nin 81 ilinden ve dünyanın çeşitli yerlerden izleyicilerin

paylaşımları ile bu gecede hanelerin fetih coşkusuyla dolduğu bir kez daha

görülmüş oldu. Dünyanın bazı yerlerinde 10 saate yakın



saat farkına rağmen katılımcılar programa yoğun ilgi gösterdiler. Twitter

üzerinden yürütülen hashtag çalışması Türkiye gündeminde ilk sıralarda yer

alırken, dünya gündemine de girerek gönüller sosyal medya üzerinden

Mekke'nin Fethi'ni tüm dünya ile paylaştı.

MEKKE'NİN FETHİNE ÖZEL BİLGİ YARIŞMASI

Geceye özel Mekke'nin Fethi Bilgi Yarışması, mekkeninfethi.com üzerinden

düzenlendi. Ödüllü Bilgi Yarışmasına binlerce kişi katılım gösterirken,

yarışmada başarılı olanlar program sonunda takdim edildi. Ayrıca Üniversite

Komisyonunun düzenlediği "Pandemide Üniversite Fotoğraf Yarışması" ve Lise

Komisyonunun düzenlediği "Mekke'nin Fethi Yetenek Yarışması"nda dereceye

girenler ilan edildi.

HATIRA BİLETLERİ BASILDI

Bu yıl Mekke'nin Fethi Programı'nda hatıra bileti (e-Bilet) uygulamasıyla

yüzbinlerce kişiye hatıra biletleri basıldı. E-biletlerine program öncesi ulaşan

katılımcılar, biletlerini sosyal medya mecralarından paylaşarak, yakınlarını ve

takipçilerini fetih coşkusuna davet ettiler.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--

logo

   E-posta: bilgi(@)sakaryamedyasi.com.tr
Tüm hakları Sakarya Medyası adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr