Sakarya Adliyesi önünde bir haber ile ilgili röportaj yapan DHA muhabiri Aziz Güvener ve Show TV muhabiri Nurettin Eryılmaz, Adliye Polisi tarafından gözaltına alındı. İki gazeteci daha sonra 'Pardon, yanlış anlaşılma' denilerek serbest bırakıldı

Doğan Haber Ajansı (DHA) Muhabiri ve Medyabar Genel Yayın Yönetmeni Aziz Güvener, Show TV Muhabiri ve Akşam Haberleri Gazetesi Genel Yayın Müdürü Nurettin Eryılmaz bir haber takibi için Resmi Daireler kampüsü içerisindeki Sakarya Adalet Sarayı'na gittiler.

İki gazeteci takip ettikleri haberle ilgili bir Avukat ile röportaj yaptıktan sonra yanlarına gelen Yenikent Polis Merkezi Amiri ve Polisler, 'Çekim yapmak yasak' diyerek gazetecilerin kimliklerini istedi.

İki gazeteci daha sonra Polis Merkezine götürüldü.

Kimlik tespiti yapılan gazeteciler, olayın duyulmasının ardından"Pardon, yanlış anlaşılma"denilerek serbest bırakıldı.

Bilindiği gibi Adliye içerisinde görüntü çekimi yapmak ve yayınlanması yasak, ancak Adliye önünde çekim yapılabiliyor.

Gazetecilerin gözaltına alınmasına tepki!

Sakarya Gazeteciler Birliği ve Sakarya Gazeteciler Cemiyeti, Adliye önünde 2 gazetecinin gözaltına alınmasıyla ilgili kınama mesajı yayınladı

SGB Başkanı Aydıntepe'den Açıklama

Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu bünyesinde yer alan Sakarya Gazeteciler Birliği (SGB) Başkanı Zeki Aydıntepe, Sakarya Adliyesi önünde sadece görevlerini yapmaya çalışan 2 gazetecinin, polis tarafından gözetim altına alınarak Polis Merkezi'ne götürülerek kimlik tespitine tabi tutulmalarının kabul edilemez bir durum olduğunu belirtti.

Aydıntepe yaptığı açıklamasında, "Sakarya Adliyesi'nin bulunduğu Resmi Daireler Kampüsü'nde amaçları sadece haber takibi yapmak olan Akşam Haberleri Gazetesi Genel Yayın Müdürü ve Show TV Muhabiri Nurettin Eryılmaz ile Medyabar Sitesi Editörü ve DHA Muhabiri Aziz Güvener'in, Yenikent Polis Merkezi Amirliği'nin ekiplerince gözetim altına alınarak Polis Merkezi'ne götürülmesi asla kabul edilebilecek bir durum değildir.

"Anayasamızın "Basın hürriyetini" düzenleyen 28 inci maddesinin "Basın hürdür, sansür edilemez. Basımevi kurmak izin alma ve malî teminat yatırma şartına bağlanamaz" hükmü açık olmasına rağmen, kamuya açık alanda sadece haber amaçlı orada bulunan iki meslektaşımıza yönelik olarak polisin takındığı tutum ve davranış affedilecek bir olay değildir. Türk Polis Teşkilatı'na saygımız tamdır, ancak herkes görev ve sorumluluklarını bilmek zorundadır.

İki gazetecinin sadece haber takibi yaptıkları esnada gözetim altına alınarak Polis Merkezi'ne götürülüp kimlik tespitine tutulmasına hiçbir anlam veremiyoruz. Daha önce de Çark Caddesi'nde bir olayı takıp eden bayan gazeteciye yönelik yapılan baskıyı unutmuş değiliz. Sakarya'da herkes bilmeli ki, Sakarya basını sahipsiz değildir. Sakarya Gazeteciler Birliği olarak bu olayın son olmasını ve bundan sonra böylesine tatsız olayların yaşanmaması için ilgililerin gerekli önlemi alacaklarına inanıyoruz".

--------------------------

SGC'DEN POLİS MÜDAHALESİNE TEPKİ

Sakarya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve Türkiye Gazeteciler Federasyonu Yönetim Kurulu üyesi Sezai Matur gazeteciler, üyemiz Nurettin Eryılmaz ve Aziz Güvener'in Adalet Sarayı önünde polis tarafından gözaltına alınmalarını kınadı.

Matur'un konuyla ilgili açıklaması şöyle:

Show TV Muhabiri ve Akşam Haberleri Gazetesi Genel Yayın Müdürü Nurettin Eryılmaz, Doğan Haber Ajansı (DHA) Muhabiri ve Medyabar Genel Yayın Yönetmeni Aziz Güvener'in, bir haber takibi için bulundukları Resmi Daireler Kampusu içerisindeki Adalet Sarayı önünde polis tarafından gözaltına alındıklarını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz.

Edindiğimiz bilgiye gazeteci arkadaşlarımız takip ettikleri haberle ilgili bir avukatla röportaj yaparken polis müdahalesiyle karşı karşıya kaldılar ve götürüldükleri polis noktasında sorgulanırken olayın duyulmasının ardından serbest bırakıldılar.

Kendilerinde, Adalet Sarayı önünde görevini yapan gazeteciye "Çekim yapmak yasak" diyerek müdahale etme yetkisi bulan emniyet kuvvetleri, görev sınırlarını aşarak basının görev yapmasını engellemişlerdir.

Daha önce de Çark Caddesi'nde benzer bir olay yaşanmış bir gazetecinin bir olaydan elde ettiği görüntüler zorla sildirilmişti.

Polisin bu tarzını basın ve halkın haber alma hakkına müdahale olarak algılıyoruz.

Emniyet mensuplarını gazetecilerle ilişkilerindeki bu sorunlu tutumdan vazgeçmeye davet ediyor, bu tutumun devamı halinde haklarımızı yargısal alanda arayacağımızın bilinmesini istiyoruz.