SAYIN YAVUZ NEDEN AKYAZI İÇİN AYNI TEPKİYİ GÖSTERMEDİNİZ?

TOPKARA'NIN O YAZISININ TAMAMI...

Sayın Yavuz, Mütercimler'le ilgili Tweetiniz var, peki Akyazı'daki malum haberle ilgili neden yok?

Erol Mütercimlerin imam-hatipliler ve Sakaryalılar için söyledikleri sosyal medyayı köpürtmüş durumda.

Ben de imam hatip lisesi mezunuyum,

Ama imam-hatiplilerle ilgili söylediklerini umursamadım.

Söylediklerini üstüme de alınmadım.

İmam Hatip Liselerini tanımadığı ortada.

Zannımca katı bir Kemalist olmasının doğal sonucu bu yargısı.

Kafasında bir kimlik var, öyle bakıyor.

Mütercimlerin beni rahatsız eden cümlesi, Cumhuriyetin ilanından sonra meydana gelen Sakarya Bolu Düzce isyanlarının sosyolojik alt yapısının bugün de devam ettiğini ima etmesiydi.

Bugünün Sakaryalılarını yani bizi de işin içine karıştırmasıydı.

İddiasının sosyolojik olarak bir değeri var kuşkusuz.

Bu isyanlar neden Türkiye'nin başka bir yerinde değil de Sakarya'da oldu, bu mesele beni öteden beridir rahatsız etmiştir, içten içe bir utanç kaynağı da olmuştur benim için.

Mütercimlerin 'yaramı' mı kaşıdı yoksa haddini mi aştı, bunu tarihe bırakalım?

Gelelim meselenin köpürtme kısmına?

Sakarya yerel basını da siyasetçileri de Mütercimler için 'ayağa kalkmış' görünüyor.

'Sakaryalılık' adına herkes safa dizilmiş görünüyor.

Oda TV'nin haber yaptığı Akyazı'daki 'şeyh ve sapkınlık' meselesinin değil de buna eleştirilere tepkinin 'şehirlilik' anlamına gelmesi,

hepimizin için düşündürücü ve sorgulanması gereken bir nokta.

Akyazıdaki 'o' haberle ilgili Sakarya Kamuoyu ne kadar haberdar?

Yerel Basın, yerel siyasetçiler konuyu ne kadar gündemde tuttular?

Mütercimlerin konuşması olmasa Sakarya kamuoyundaki algı bu olayın Türkiye'nin herhangi bir yerindeki yaşandığı şeklindeydi.

O kadar kendimize 'kondurmadık' yani!

Sakaryalı Sakarya'nın ülke gündemine 'bu tür' haberlerle gelmesinden rahatsız olmuyor mu?

Oluyor.

Zaten meseleye bu kadar tepki gösterilmesinin ardında içten içe 'hissettiğimiz' suçluluğun payı var.

Akyazı'daki haberi ilk okuduğumda, olayın kendisi kadar 'Sakarya'da meydana gelmiş olmasından' da rahatsız olmuştum!

İçimden şu geçmişti

'Arkadaş bu şehir bir kez olsun iyi bir şeyle ülke gündemine gelsin artık! Nerde abuk subuk iş var hep bizden çıkıyor, bu tür şeylerle ulusal basına malzeme oluyoruz!'

Utanç duymuştum.

Sayın deseniz size bir dizi haber hatırlatırım, ülke gündemine geldiğimiz, şehir adına utanç duyacağımız haberler/konularla ilgili.

Bence 'Sakaryalılık' bu haberlere tepki göstermek değil, şehirde meydana gelen bu olaylardan rahatsız olup, bunları ortadan kaldırmaya çalışmaktır.

Ayıbımızı örtmeye çalışmanın kime faydası var?

Encamımız gün gibi ortada.

Tuhaf çelişkimizi Milletvekilimiz Ali İhsan Yavuz'a soracağım şu soruyla göstermeye çalışayım.

'Sayın Yavuz,

Mütercimlerle ilgili Sakarya kamuoyu adına gösterdiğiniz tepkiyi tweetinizden okudum.

Sorum şu;

Neden Sakarya Akyazı'daki malum olayla ilgili tweetiniz yok?'

Yavuz'un Sakarya adına 'iyi niyet' taşıdığını elbette biliyorum.

Lakin, meseleleri böyle algılamak, meselelere böyle yaklaşmak, Sakaryalıya iyilik olmuyor. Aksine ayıbımızı örtüp, bunun devamına neden olan, bu tür saçmalıkları yapanlara yüz veren sosyolojik bir zemin yaratıyor.

Bence Sakaryalılık böyle bir şey değil, olmamalı!

Oturup, 'arkadaş neden bu şehir böyle rahatsız edici haberlerin malzemesi oluyor' demeli, buna kafa yormalıyız.

Sakarya yerel basınının da siyasetçilerinin de gündemi, Mütercimler değil Oda TV olmalıydı.

Sayın Yavuz'u tenzih ederek söyleyeyim, gerisi goygoydan başka bir şey değil.

'Siyasal Köpürtmelere' yoğun ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde, Mütercimler tepkisinin de ömrü 2 gün.

Ben de gündem değişmeden bu yazıyı araya sıkıştırmış olayım.

Kalın sağlıcakla.